Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Jul 2020)
Fuhuş ve Zührevi Hastalıkların (Frengi) TBMM’de Tartışılması ve Resmi Raporlara Yansımaları (1920-1932)
Abstract
Osmanlı döneminde kadının konumu ve toplumda üstlendiği rol sürekli tartışma konusu oldu. Tanzimat sonrası kadının toplumdaki statüsünün farklılaşmaya başlaması ve Meşrutiyet dönemiyle kadın imgesinin toplumda daha başat bir şekilde ön plana çıkması, erkek-kadın ilişkilerinde cinsiyet tartışmalarını da beraberinde getirdi. Anne rolünden çok kadının toplumda cinsiyet kimliği tanımlamaları ön plana çıktı. Bu seyre paralel bir şekilde Osmanlı’nın son dönemlerde girdiği savaşlar sonucunda ortaya çıkan sefalet, açlık ve işsizlik cinsiyet olgusunu daha ön plana çıkarttı. Savaşların oluşturduğu ekonomik bunalıma kadındaki cinsiyet kimliğinin eklemlenmesi fuhuş ve akabinde zührevi hastalıkların ortaya çıkışını hızlandırdı. Dönem dönem iktidarlar, bu sorunun önüne geçebilmek adına farklı parametreleri pratiğe dökme çabası içinde oldular. Bu tartışmaların odak yerini Meclis teşkil etti. Milletvekilleri sorunun çözümünde farklı pratiklerin hayata geçirilmesini önemserken daha çok eğitim yoluyla toplumun zihin dünyasını değiştirmenin daha kalıcı çözüm olacağı inancı içinde oldular. Meclis’in başlattığı çalışmaların bir devamı niteliğinde olan fuhuş ve zührevi hastalıkların kontrol edilmesine yönelik 1932’de kurulan komisyon, iktidarla- bilim kurulu arasındaki ihtilafları göstermesi açısından önemliydi. Komisyonun ortaya koyduğu verileri diğer benzer çalışmalardan farklı kılan yön, dünyadaki uygulamaları yakından takip ederek bu alanda yapılan çalışmalardan kendilerini soyutlamamış olmalarıydı.