Mütefekkir (Dec 2021)

Hamidiye Döneminde Taşradaki Güç Mücadelesinin Küfrevi Dergâhına Yönelik Bir İtibar Suikastı Üzerinden Değerlendirilmesi

  • Yakup KARATAŞ,
  • Fatih ÖZTOP

Journal volume & issue
Vol. 9, no. 13

Abstract

Read online

19. yüzyıl boyunca merkezileşmeye ve taşradaki kontrolünü arttırmaya çalışan Osmanlı Devleti’nde, özellikle Sultan II. Mahmud tarafından güçlü ayan ve emirlerin bertaraf edilmesi üzerine Anadolu’nun doğusunda ve güneydoğusunda yeni güç odakları ortaya çıkmıştır. Kürt Emirlerinin yerini alan aşiret liderleri, emirlere kıyasla daha küçük topraklara hükmederek yarı-muhtar bir yönetim sergilerken zaman içinde Nakşibendiyye tarikatı örneğinde olduğu gibi bazı şeyhler de nüfuz kazanmaya başlamıştır. Farklı güç odaklarının aynı bölgede kazandıkları nüfuz bir rekabete dönüşmüştür. Tarikat-Aşiret denklemi içerisinde bu güç mücadelesinin hangi boyutlara varabileceğini göstermeyi amaçlayan bu çalışma içerisinde, merkezi Bitlis olup Bayezid sancağına nüfuz etmek isteyen Nakşibendiliğin Halidiye koluna bağlı, Küfrevi hanedanından Şeyh Abdülhadi ve Abdülbaki kardeşlerin, Bayezid sancağı içerisindeki aşiretler tarafından nasıl suçlandıkları ve Saray tarafından nasıl muamele gördükleri anlatılmaktadır. Başkent ve taşra arasındaki yazışmaların yol gösterdiği bu çalışmada iki şeyh kardeşin “ilahlık iddiasında bulunmak, Kürtler arasında fesat çıkarmak, Rusya’dan silah getirip ayaklanma başlatmak” gibi dönemin siyasal konjonktüründe sarayın doğrudan dikkatini çeken ithamlarla yüzleştiği görülmektedir. Bahse konu ithamlar güç mücadelesinin nasıl bir itibar suikastına dönüşebildiğini göstermektedir. Şeyhlerin, haklarında yürütülen soruşturmalar neticesinde suçsuz oldukları anlaşılıp çarptırıldıkları sürgün cezasının affedilmesi kadar bu gibi ağır iddialar karşısında Hamidiye rejiminin gösterdiği refleksin tanımlanması da önemlidir.

Keywords