İlahiyat Tetkikleri Dergisi (Jun 2019)
Sahâbe Tefsirinde Hakikî İhtilâf Problemi ve Gerekçeleri
Abstract
Sahâbiler, vahyin nüzûlüne bizzat şahit olan ve onun dilini tabii yolla bilen kimselerdir. Böylece onlar, âyetleri doğru bir şekilde anlamada imtiyazlı bir konum elde etmişlerdir. Onlar âyetlerdeki genel maksatları veya dinin temel emir ve yasaklarını anlamış olsalar da kaynaklarda onların bazı âyetlerle/lafızlarla ne kastedildiği hakkında ihtilâf ettikleri nakledilmiştir. Sahâbenin tefsirdeki ihtilâfı bazı alim ve araştırmacıları, bu ihtilâfın mahiyetini irdelemeye sevk etmiştir. Sonuçta ihtilâflar tenevvuʿ/zahirî ve tezat/hakikî ihtilâf şeklinde iki kısımda incelenmiştir. İhtilâflar ve mezkûr kavramlar temelde lafızların çok anlamlılığı veya anlamların birbiriyle çelişikliği üzerinden ele alınmaktadır. Bu durum hangi ihtilâfın tezat/hakikî, hangisinin de tenevvuʿ/zahirî olduğunu tespitte belirsizliklere neden olmaktadır. Bu nedenle, konuyu inceleyenler nazarında sahâbe tefsirinde özellikle tezat/hakikî ihtilâfın bulunup bulunmadığı da farklılaşmaktadır. Biz ihtilâf olgusunun çok anlamlılık veya anlamların birbiriyle çelişmesi üzerinden değil, Allah’ın muradı, muhatabın algılayışı, zaman ve mekan birliği, uygulamadaki sonuçların tutarlılığı gibi kriterlere göre değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Böyle bakıldığında sahâbe tefsirinde hakikî ihtilâflar görülür. Çünkü onlar nüzûle bizzat şahit olsalar da bazı sebepler, âyetlerin tefsirinde onları da ihtilâf etmeye sevk etmiştir.
Keywords