ARTS: Artuklu Sanat ve Beşeri Bilimler Dergisi (Sep 2019)

“Normal Hayat Diye Bir Şey Yoktur Dalmaçyalı!”: Yugoslavya’nın Parçalanma Sürecinin Bir Alegorisi Olarak Karaula Filmi

  • Seçkin Sevim

DOI
https://doi.org/10.46372/arts.610443
Journal volume & issue
no. 2
pp. 48 – 69

Abstract

Read online

YugoslavyaSosyalist Federal Cumhuriyeti (YSFC), İkinci Dünya Savaşı (1939-1945)sonrasında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) liderliğindeki DemirPerde ülkeleri arasında yer almayı reddeder. Kuzey Atlantik AntlaşmasıÖrgütü’ne (NATO) de dahil olmaz. Daha özgürlükçü bir sosyalizmi benimseyerekÜçüncü Dünya’nın öncüsü rolünü üstlenir. Yugoslavya, soğuk savaşın hüküm sürdüğüiki kutuplu dünyada elli yıla yakın bir süre ayakta kalmayı başarır. Kuruculideri Josip Broz Tito’nun (1892-1980) ölümü Yugoslavya için sonun başlangıcıolur. Ekonomik kriz, işsizlik, Batılı yaşam tarzına duyulan özlem ve yükselenmilliyetçilik; “kardeşlik ve birlik” sloganında vücut bulan sosyalizmideallerine duyulan inancın içini boşaltır. Yugoslavya, farklı etnik gruplararasındaki çatışmaların giderek şiddetlenmesiyle parçalanma sürecine girer. Bu çalışmada,yönetmenliğini Rajko Grlic’in (1947-…) yaptığı Karaula (2006) filmi, amaçlı örneklem olarak seçilmiştir. Filmde, Yugoslavya-Arnavutluksınırındaki bir karakolda görev yapan farklı etnik gruplara mensup askerlerarasındaki ilişkiler, parçalanma sürecine giren Yugoslavya’nın mikro ölçekteki birtemsili olarak sunulmuştur. Filmin analizinde Fredric Jameson’ın (1986; 2008b)Üçüncü Dünya anlatılarının ulusal alegori olarak okunabileceği argümanı temelalınmış; Arjun Appadurai’nin (2008) “öfke coğrafyası”, “kızgınlık fazlalığı”,“aşağılama dürtüsü”, “döneklik”, “ihanet”, “sarsılan güven”, “nefret” ve “komşudehşeti” kavramlarından yararlanılmıştır. Bu çalışmanın amacı, Karaula filminin, Yugoslavya’nınparçalanma sürecine ilişkin Üçüncü Dünya anlatılarına özgü bilinçli ve açık biralegori içerdiğini ortaya koymaktır.