Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Dec 2019)

TÜRKİYE’DE 1980-2009 NÜFUS HAREKETİ PRATİĞİNE FOUCAULTCU BİR BAKIŞ

  • Habip Uluçay

Journal volume & issue
no. 46
pp. 335 – 368

Abstract

Read online

Her bilgi-iktidar kendi kentsel sistemini yaratmaktadır. Küresel bilgi-iktidarda insanların yaşadığı yer, yerleşim sistemi yeniden “hakikat oyununa” sokulmakta, yeniden sorunsallaştırılmaktadır. Artık ortam değişmektedir. Bu çalışmada değişen bilgi-iktidarla birlikte değişen yerleşim şeması oluşumunun varoluş koşulları, değişen bilgi-iktidarın rasyonelleştirme biçimleri ve mekânsal uzamı ortaya çıkarılmaya çalışılmaktadır. Makalenin birinci bölümünde çalışmanın çıkış noktası ve içeriği açıklanmaktadır. Çalışmada kullanılan yöntemin kuramsal çerçevesinin belirlendiği ikinci bölümde; çalışmada tercih edilen Foucault’nun yönteminin temel kavramları ele alınarak çalışma ile nasıl ilişkilendirildiği, Foucault’nun yönteminin bilgi teorisinden farklılıkları ortaya konulmaktadır. Araştırma iki analiz kümesinden oluşmaktadır: 1.Dönüşüm Kalıpları, Tabanı Üzerinde Düşündüğümüz Düzendeki Değişimler, 2.Mekansal Uzam, Yeniden Yerleştirme/Yeniden Yerleşme. Birinci analiz kümesinde; dışarı (ortam, arşiv, olageliş), ilişki (güç ilişkisi oyunu), hakikat üretimi (bilgi, “kıvılcım”), itiraf (hakikati kendinden damıtarak söylemek), görünüm (hakikati kendinden damıtarak göstermek) ve güç İstencinin fiiliyata geçirilmesi üzerinden nüfus hareketinin değişen ortamı belirlenmekte, Türkiye’de insanların 1980-2009 döneminde bulundukları yeri hangi koşullarda sorunsallaştırıp harekete geçtiği saptanmakta, nüfus hareketinin olabilirliğinin dış koşullarına doğru gidilmektedir. İkinci analiz kümesinde değişen ortamın bir etkisi, görünümü olarak haritalar ortaya konulmaktadır. Çalışmada, değişen bilgi-iktidarın dönüştürdüğü ortamın-arşivin bir etkisi olarak nüfus hareketi pratiği ele alınmaktadır. Bu çalışmada, nüfus hareketi pratiğinin nasıl “biriktirildiği”, fiziksel-mekansal-bedensel uzamı, merkezin yerleşkeleri “birikim alanlarından” merkezi yerellikler “birikim noktalarına” nasıl gelindiği ortaya konulmaktadır.

Keywords