Adli Tıp Bülteni (Apr 2017)

Türk Ceza Kanununda Çocukların Cinsel İstismar Suçu Beş Olgu Sunumu

  • Sunay Fırat,
  • Yiğit İltaş,
  • Mete Korkut Gülmen

Journal volume & issue
Vol. 22, no. 1

Abstract

Read online

Çocuğun cinsel istismarı önemli bir sağlık sorunu olmakla birlikte, kısa ve uzun dönemde ortaya çıkabilecek sonuçları ele alındığında, psiko-sosyal ve hukuksal açıdan oldukça ciddi bir suç olarak kabul edilmektedir. Dünyada cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda özellikle çocukların korunması büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, Türk Ceza Kanun’unda yaptırıma bağlanan çocukların cinsel dokunulmazlığı hakkına karşı işlenen çocuğun cinsel istismarı suçuna ilişkin Adana Ağır Ceza Mahkeme’sinin önüne getirilen olgular üzerinden, bu suçların mağduru çocukları koruyabilmenin ve önleyebilmenin tartışılması amaçlanmıştır. Ocak 2010 tarihinden sonra Adana Adliyesi 3 nolu Ağır Ceza Mahkeme’sine çocuk istismarı ve ihmali nedeniyle getirilen/gönderilen/başvuran 15 yaş altı 5 tane mağdur çocuğa ve faillerine ait veriler geriye dönük olarak incelenmiştir. Olgularımız değerlendirildiğinde; 5 olgudan 13 yaş 11 aylık olan kız çocuğunun fuhuşa sürüklendirildiği öğrenilmiştir. Olgularımızın 12 yaş 3 ay, 12 yaş 10 ay, 13 yaş 9 ay ve 14 yaş 7 aylık olan ve 4 mağdur çocuğun erken yaşta gayri resmi olarak evlendirildiği, gebelik sonrası hastalanma ve/veya doğum nedeniyle hastaneye getirilmiş ve ilgili sağlık kurum yetkilileri tarafından emniyete suç duyurusunda bulunularak yasal süreçlerin başlatıldığı öğrenilmiştir. Çocuk istismarı dünyanın her yerinde görülebilmekte ve konunun üzerine gidildikçe sıklığının oldukça fazla olduğu anlaşılmaktadır. Konu ile ilgili profesyonellerin sayısı, duyarlılıkları ve bilgileri arttıkça sıklıkla ilgili rakamlar da artmaktadır. Görüldüğü gibi istismar olgularının değerlendirilmesinde tıp, hukuk ve sosyal hizmetler alanlarının işbirliği içinde çalışılması esastır. Bu alanlardaki eksikliklerin giderilmesi ülkemiz için önemli bir gelişme olacaktır. Sonuç olarak; çocuk istismarı ve ihmalinin önlenebilmesi için; konuyla ilgili olan kurumlar arasında gerekli koordinasyon ve işbirliğinin sağlanması ülkemiz için bir gereksinimdir.

Keywords