Marife Dini Araştırmalar Dergisi (Jun 2023)

Endülüs Emevîleri Döneminde Hâciblik Kurumu

  • Sema Taş,
  • Ali Dadan

DOI
https://doi.org/10.33420/marife.1268212
Journal volume & issue
Vol. 23, no. 1
pp. 53 – 79

Abstract

Read online

Hâcib sözlükte birinin bir yere girmesine engel olma mânâsına gelirken terim anlamı olarak halifenin yanına bir kimsenin izinsiz girmesine engel olan kimse anlamına gelmektedir. Müslüman devletlerde bu mânâda kullanılmış olup günümüzde özel kalem müdürlüğüne denk bir yapıya sahiptir. Ancak Endülüs Emevî Devleti’nde hâcib kelimesinin kapsadığı alan değişerek başvezir anlamında kullanılmıştır. Endülüs Emevî Devleti 138/756-422/1031 yılları arasında hüküm sürmüş olup tarihte iz bırakan devletlerden biridir. Endülüs Emevî Devleti’nin idarî yapısında emîr/halifeden sonra gelmekte olan hâcib, o yıllarda doğuda hüküm süren Abbâsî Devleti’nin vezirlik sisteminden örnek alınarak oluşturulmuştur. Oradaki tefvîz vezirliğine denk gelmekte olup günümüzde ise başbakan mesabesinde bir kurum haline gelmiştir. Endülüs Emevî Devleti’nin kurulduğu ilk tarihten itibaren baktığımızda hâcibin var olduğu görülmektedir. Devletin kurucusu Abdurrahman b. Muâviye’nin emirliği süresince beş tane hâcib atamış olduğu bilinmektedir. Ancak bu dönemde hâciblik görevi henüz kurumsallaşmamış olup hâcibin vazifesi netleştirilmemiştir. Emîr II. Abdurrahman döneminde ise devletin idarî yapısı oluşturularak hâciblik bu dönemde kurumsal bir yapıya kavuşmuştur. Vezirlere başkanlık etmek, toplantıları yönetmek, vezirler ile halife arasında iletişimi sağlamak gibi başlıca görevlere sahip olan hâcib önemli bir konuma sahip olmuştur. Kimi zaman bu mevkiye gelebilmek için vezirler yarışmıştır. Genellikle vezirler arasından seçilse de bazı durumlarda başka konumlardan kişilerin atandığı da olmuştur. Hâcibin görev yetkilerinin geniş olması bazı durumlarda tehlike arz etmesine de sebep olmuştur. Öyle ki Emîr Abdullah b. Muhammed, iki hâcibini de azlederek hâciblik mevkini bir süre boş bırakmıştır. Yine halife III. Abdurrahman hâcibleri Bedr b. Ahmed ve Mûsâ b. Muhammed b. Hudayr’ın vefat etmesiyle birlikte bir daha hâcib olarak kimseyi tayin etmemiştir. Dolayısıyla bu mevki halifeliğinin sonuna kadar yaklaşık otuz yıl boyunca boş kalmıştır. Yine hâcibin yetkisinin geniş olması bazı durumlarda halifenin de arka planda kalmasına neden olmuştur. Kaynaklar da Âmirîler dönemi olarak da adlandırılan dönemde hâcib İbn Ebû Âmir ve oğlulları hâciblik vazifesine sahip olmuşlar ve bu da yaklaşık otuz yıl sürmüştür. Halife II. Hişâm’ın henüz çocuk yaşta tahta geçmiş olması Âmirîler’in halifenin yetkilerini onun adına kullanmasına sebep olmuştur. Halifelik unvanı hariç adeta halife gibi davranmışlardır. Hâcib olarak seçilen kişilerde birtakım özellikler bulunmaktadır. İlk olarak bu göreve her zaman tek kişi getirilmiş olup aynı anda iki kişi görevlendirilmemiştir. Buna rağmen vezirlerin sayısı ise hep birden fazla olmuştur. Yine hâcibler çoğu zaman mevâlî ailelerden seçilmiştir. Bu mevâlî aileler Benû Ümeyye ailesinin azatlı köleleri olup Endülüs’ün fethi esnasında veya daha sonra buraya yerleşen ailelerden oluşmaktadır. Benû Muğîs, Benû Abde, Benû Şüheyd ve Benû Hudayr gibi aileler bilinen en meşhur mevâlî ailelerdendir. Bu aileler ayrıca hâciblikten başka idarî görevlere de atanmışlardır. Yine neseb olarak mevâlîden sonra araplar çoğunlukta olmak üzere Berberî ve Saklebîlerden de hâcib tayin edilenler olmuştur. Hâciblerde çoğunlukla babadan oğula geçmiş bir sistem de olduğu söylenebilir. Örneğin Abdülvâhid b. Muğîs’den sonra oğulları Abdülmelik ve Abdülkerîm hâcib olarak atanmışlardır. Yine Âmirî ailesi de aynı şekilde olup İbn Ebû Âmir’den sonra oğulları Abdülmelik ve Abdurrahman bu göreve getirilmişlerdir. Bu çalışmamızda Endülüs Emevî Devleti’nde önemli bir yer tutan hâciblik kurumunu aydınlatmaya çalıştık. Oldukça geniş yetkilere sahip olan bu kurum devlette etkin bir konuma sahip olmuştur. Çalışmamızda ayrıca bu dönemde hâciblik görevine atananları da tespit ederek her birinden kısaca söz ettik. Bu çalışma ile Endülüs Emevî Devleti’nin idarî yapısını bir parça aydınlatmayı amaçladık.

Keywords