Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Jun 2007)
HADiSiN TEDViN VE TASNiFi
Abstract
Sah!h olarak kabul edilen hadis koleksiyonlannı göz önünde bulundurarak, bunlardan ve diğer eserlerden derlenen malzemenin özelliğini de dikkate almamız ve hadisiere verilen güvenirlik dereceleri üzerinde düşünmemiz gerekir. Baş tann Jüpiter tarafından, tamamen silahlanmış olarak zuhur eden Minerva'nın aksine1 hadis, Peygamber zamanından bu yana toplumun bir malı olarak görülemez. Hadisler sanki toplumun bir malıymış gibi gösterilir, ancak o korunan bir şey olmaktan ziyade gelişen bir şeydir. Başlangıçta toplumun elinde rehber olarak Kur'an vardı fakat toplum geliştikçe bu yetersiz görüldü. Kur'an'ın rehber olmadığı ya da rehberliğinde yetersiz kaldığı yeıii durumlar ortaya çıktı ve bu nedenle bir şey bulunması gerekmekteydi. Bu sebeple insanlann, Kur'an'ın yanında Peygamber örneğinin, ihtiyaç duyulan her şeyi sağlaması gerektiğini hissetmeleri şaşırtıcı değildir. eş-Şafii, Kur'an'daki "Kitap ve Hikmef' tabirinden hareketle,ısünneti Peygamberin hayatıyla temellendirme hususunda akla çok uygun iddialarda bulunur? eş-Şafii, Kitab'ın Kur'an, Hikmet'in de Peygamber'in sünneti. olduğunu söyler. O, daha sonra sünnetin tabiatı hakkındaki görüşleri zikreder. Bazılan, Kur'an'da her hangi bir ayetin bulunmadığı konularda Muhammed'in sünneti oluştunuasım Allah'ın kesin olarak vahyettiğini söyler. Buna karşılık diğer. bazılan ise Allah'tan; Kur'an'da temeli bulunmayan bir konuyla ilgili olarak, asla her hangi bir sünnetin gelmediğini ileri sürerler.