Tavukçuluk Araştırma Dergisi (Dec 2018)

Broylerlerde Florür Toksikasyonunun Duodenum, Jejunum ve Ileum üzerine Etkisi

  • İlkay Yalçınkaya Aydoğan,
  • Ebru Yıldırım,
  • Ruhi Kabakçı,
  • Tugçe Sümer

Journal volume & issue
Vol. 15, no. 2
pp. 34 – 39

Abstract

Read online

Bu çalışmanın amacı, broylerlerde duodenum, jejunum, ileumun kasılmaları ve histopatolojik değişiklikleri üzerine flor toksisitesinin etkisini araştırmaktır. Araştırmada kontrol ve deney grubu olmak üzere 1 günlük, 80 adet erkek Ross 308 erkek civciv kullanılmıştır. Araştırma grupları, canlı ağırlıkları eşit ve her birinde 10 adet hayvan olacak şekilde 4 tekrarlı 2 gruba ayrılmıştır. İlk grup kontrol grubu, ikinci grup ise rasyonlarına 800 mg/kg dozda flor katılarak toksikasyon oluşturulan fluoride verilen gruptur. Çalışmanın 42 ile 49. günleri arası her bir tekrar grubundan rastgele 3 adet tavuk seçilmiştir. Sonuç olarak deneyde toplam 24 adet broyler, bağırsak kasılma aktivitesini ve histopatolojik değişiklikleri belirlemek için dekapite edilmiştir. Ardından duodenum, jejunum, ileum dokuları izole edilip, izole organ banyosunda 1 g ön gerim ile asılarak, asetilkolin (Ach) kasılmaları incelenmiştir. Jejunum ve ileum preparasyonlarının kasılmasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Ancak kontrol grubuna göre duodenum kontraksiyonları flor verilen grupta anlamlı olarak azalmıştır ve flor verilen grupta 13 duodenal örneğinden 7'si ACh'ye yanıt göstermemiştir. Mikroskobik incelemede; duodenal villus yüksekliği / villus genişlik oranı flor grubunda 3.88 iken kontrol grubunda bu oran 6.84 dir. Bu anlamlı oran farkı, florid toksik etkisinin, ciddi mononükleer hücre infiltrasyonu ile villi kalınlaşmasına, lenfoid foliküllerin hiperplazisi ve lamina propriada hafif hemorajiye neden olabileceğini göstermiştir. Ancak, flor ve kontrol grupları arasında jejunum ve ileumda histopatolojik değişiklik olmamıştır. Bu histopatolojik sonuçlar farmakolojik bulguları desteklemektedir. Florür toksisitesinin broylerlerde duodenal kasılmaları etkilediği ve duodenumun normal villus yapısında histopatolojik değişikliklere neden olduğu sonucuna varılmıştır.

Keywords