ULUM (Dec 2022)

Akitlerde Satış Bedelinin Meşrû Sınırını Belirleme Bağlamında Hanefî Mezhebinde Semenin Genel Özelliklerinin Tahlili

  • Muhammet Ali Çağlar

DOI
https://doi.org/10.54659/ulum.1126871
Journal volume & issue
Vol. 5, no. 2
pp. 249 – 283

Abstract

Read online

İslam Hukukunda satım akitlerinden bahsederken semen ve mebî‘ unsurları akdin sıhhat veya kuruluş şartları arasında sayılmaktadır. Bu şartların her biri kendine has bazı özellikleri içerir. Bu çalışmada semen unsurunun kendine has özellikleri tespit edilmeye çalışılacaktır. Klasik kaynaklarda çoğunlukla müstakil bir başlıkta ele alınmayan semenin özellikleri farklı başlıklar altında zikredilmektedir. Bu özellikleri genel bir çerçeve altında birleştirmek günümüzde gelişen kompleks akit çeşitlerinde satış bedelinin fıkhî konumunu belirlemek ve bu konuda yeni bir bakış açısı geliştirmek adına büyük bir önemi haizdir. Bu çalışmada özellikle Hanefî mezhebinin odak noktası olarak ele alınmasının birkaç sebebi vardır. Bunlardan birisi Hanefîlerin semeni mebî‘den net bir şekilde ayıran bir anlayış geliştirmiş olmalarıdır. Bir diğeri ise bütün mal gruplarını semen olacağı veya semen olamayacağı şekilde sınıflandırmış olmalarıdır. Böylelikle semen tayininde akdin sıygasından ziyade bedellerin özellikleri ön plana çıkarılmıştır. Ayrıca Hanefî mezhebine göre semen akdin in’ikad şartlarından sayılmayarak fâsid-bâtıl ayrımı ile oluşabilecek herhangi bir eksiklikte akdin onarılmasına kapı açılmıştır. Bu bakış açıları sayesinde günümüzde gelişen akit çeşitliliğinin getirdiği karışıklıklara bazı noktalarda çözümler bulunabilecek hatta bazı katkılar sunulabilecektir. Fakat bu çalışma semenin özelliklerini teorik zeminde zikretmekten öteye geçmeyecektir. Bu sebeple belli bir semen tanımı ortaya koyduktan sonra semende bulunması gereken şartlar zikredilecektir. Semenin mebî‘den ayrıldığı noktalar tespit edilerek birbirleriyle karşılaştıkları takdirde hangi bedellerin semen olabileceği, hangilerinin mebî‘ sayılacağı ortaya koyulacaktır. Fâsid veya bâtıl olma(nın sonuçları), tayinle taayyün edip etmeme, mülkiyet, tasarrufta bulunabilme/bulunamama, telef olma, karşılıklı anlaşma ile fesih (ikâle), teslimde öncelik, muhayyerliğin bulunup bulunmaması gibi konulardaki farklılıklar semen ve mebî’ unsurları arasındaki ayrımı netleştirmede kullanılan temel başlıklar olacaktır. Ayrıca temel akit şekilleri dikkate alındığında semenin özelliklerinin pratikteki tatbik şekillerine de değinilecektir. Bu amaçla satım akdi, sarf akdi, selem akdi ve mukâyaza akdi örnek olarak ele alınıp semen ve mebî’in bu akitlerdeki durumuna dikkat çekilecektir. Eğer semen ve mebî’in genel özelliklerinde, akdin kendine has özelliklere sahip olması sebebiyle değişiklik meydana gelmişse bu değişikliklere ve değişim sebeplerine işaret edilecektir. Son olarak semen söz konusu olduğunda günümüzde en çok karşılaşılan problemlerden olan tedavülden kalkma, piyasadan çekilme, değerde artış olması veya azalma olması gibi nispeten daha spesifik olan konularda, üç imamın (Ebû Hanîfe, Ebû Yûsuf, İmam Muhammed) ittifaklarına veya (varsa) ihtilaflarına öz bir şekilde yer verilerek çalışma sonlandırılacaktır.

Keywords