İstem (Dec 2023)

Mehmed Eşref Dede ve Sûr-ı Tevhîd Çerâğ-ı Îmân İsimli Eseri

  • Murat Ak

DOI
https://doi.org/10.31591/istem.1374315
Journal volume & issue
no. 42
pp. 17 – 38

Abstract

Read online

Mehmed Eşref Dede (1882-1962) Osmanlının son dönemi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarında yaşamış, Osmanlıdan Cumhuriyet’e geçiş döneminde ortaya çıkan ictimai, siyasi ve iktisadi bütün değişimlere şahitlik etmiş sûfî ve şâir karakterlerden biri olarak karşımıza çıkar. Mehmed Eşref Dede hakkında bugüne intikal eden ilk bilgiler Hattat Emrullah Demirkaya’nın rika hattıyla yazdığı defterde ona ayrılmış kısımlarda yer alır. Mevlevîliğe intisap eden, çilesini tamamlayarak dede unvanını alan Mehmed Eşref Dede; İstanbul, Bursa, Kastamonu ve Konya’da bulunan Mevlevî tekkelerinde birçok vazife üstlenmiştir. Tekkelerin kapatılmasıyla ömrünün uzunca bir kısmında üstlendiği bu vazifelerden el çeken Mehmed Eşref Dede’nin son seneleri birçok zorlukla geçmiş, 1962 yılında Kastamonu’da kiraladığı hanenin odasında bakıma muhtaç bir hâlde vefat etmiştir. Hakkında yapılan çalışmalarda Mehmed Eşref Dede’ye ait Nüsha-i Kübrâ, Dîvân, Âyîn-i Tarîkat-ı Mevlânâ, Gıdâu’r-Ruhâniyye fî Tarîki’l-‘İrfâniyye, Hak Yolu, Sûr-ı Tevhîd Çerâğ-ı İmân isimli altı eser tespit edilmiştir. Bu eserlerden Nüsha-i Kübrâ üzerine bir yüksek lisans tezi hazırlanmış, Dîvân ve Âyîn-i Tarîkat-ı Mevlânâ isimli eserler ise neşredilmiştir. İlgili eserler içinde yer alan Sûr-ı Tevhîd Çerâğ-ı İmân Mehmed Eşref Dede’nin hakkında yeterince bilgi olmayan tek eseridir. Zira Mehmed Eşref Dede’yi konu edinen çalışmaların yalnızca birinde eser hakkında katalog düzeyinde bilgi verilmiş ve eserin aynı isimli başka bir Mehmed Eşref’e ait olabileceği ihtimali üzerinde durulmuştur. Bu çalışmada ilk önce Mehmed Eşref Dede’nin hayatı ve eserleri hakkında bilgi verilmiş, ardından kelime-i tevhîdin anlamları üzerine sûfî bakış açısıyla telif edilen Sûr-ı Tevhîd Çerâğ-ı Îmân isimli eserin Mehmed Eşref Dede’ye aidiyeti tespit edilmiştir. Söz konusu eserin telif sebebi, tertip hususiyeti, konusu, muhteva özellikleri ve kaynakları üzerinde duran çalışma, son dönem Mevlevîliğine ve Mevlevîlik literatürüne katkı sağlamayı hedeflemektedir.