Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Fen Dergisi (Jul 2014)

Türkiye'nin Gülleri

  • Hasan Özçelik,
  • Hikmet Orhan

Journal volume & issue
Vol. 9, no. 1
pp. 43 – 55

Abstract

Read online

Özet: Bu çalışma esas itibariyle TUBITAK tarafından desteklenen bir proje kapsamında 2006-2009 yılları arasında Türkiye genelinde yapılmıştır. 65 ilden 1015'i doğal, 1371'i bahçe gülü olmak üzere toplam 2386 toplama yapılmıştır. Bu örnekler teşhis edilmiş, çalışmalar sırasında morfolojik, ekolojik, fizyolojik özelliklerine ve geleneksel faydalanma yöntemlerine dair söyleşiler yapılmış ve gözlemlerde bulunulmuştur. Elde edilen bulgular özetlenerek bu çalışmada ana hatlarıyla anlatılmaktadır. Türkiye gül çeşitliliği bakımından komşusu bulunan ülkelerle mukayese edildiğinde önemli bir çeşitlilik ve farklılaşma merkezidir. Eurosa subgenusuna bağlı 12 seksiyona ait 30 tür ve 1 hibrit; Hesperhodos subgenusuna ait 1 türün Türkiye'de bahçe gülü olarak yetiştirildiği belirlenmiştir. Habitat özelliklerinin bitkinin bazı morfolojik özelliklerini de değiştirdiği göz önüne alındığında kültür ortamlarına alınan yabani güllerin tespiti oldukça zor olmaktadır. Teşhis işlemleri tamamlandığında Türkiye'deki gül sayısının 60-70 tür ve bu türlere bağlı 400 civarında genotipten oluşacağı tahmin edilmektedir. Osmanlı döneminde kazanç elde etmek için deneme mahiyetinde çok sayıda çeşit devlet eliyle ülkenin pek çok yerine dağıtılmıştır. Eski bahçe güllerimizin temeli bu uygulamlara dayanmaktadır. Günümüz Türkiye'sinde sadece Göller yöresinde yağ gülcülüğü, ancak ülkenin hemen her bölgesinde çiçekçilik açısından gül üretimi yapılmaktadır. Arazi gezilerimiz sırasında 20 civarında dikensiz gül genotipi toplanmıştır. Güllerin ekosistemdeki rolü azımsanamaz. Güller vahşi hayvanlara barınak, gıda ve ilaç amaçlı yararlar sağlamaktadır. Türkiye'nin hemen her bölgesinde ata yadigarı, çoğunluğu peyzaj ve gül yağı amaçlı çeşitli türler ve kültivarlar bulunmaktadır. Bu güllerin meraklılarının azalmasıyla ve kuvvetli şehirleşme baskısı ile genetik çeşitliliği azalmakta ve faydalanma usullerine yönelik mahalli kültür ve bilgi zayıflamaktadır. Güllerin bir kısmı yurtdışına kaçırılmıştır. Güller 0-3000 m arası rakımlarda, genelde kireçtaşı ve volkanik arazide, drenajı iyi ve gevşek yapılı topraklarda yetişmekte veya yetiştirilmektedir. Güllerin çeşitli organlarında virüs, mantar, bit, böcek ve kelebek larvaları ya da erginleri yaşamaktadır. Bunun sonucunda bazı hastalıklar oluşmakta, bitkinin ölümüne sebep olabilmektedir. Ancak bu enfeksiyonlardan bazıları ortam indikatörü olarak ekonomik önem taşımakta, hastalık ya da ortamın gidişatına dair erken uyarılar verebilmektedir Anahtar Kelimeler: Gül, Biyoçeşitlilik, Ekonomi, Biyogüvenlik, Türkiye Roses of Türkiye Abstract: This study was done all over Türkiye within a project supported by TUBITAK between 2006-2009 in general. Total 2386 plant samples, 1015 of which were natural and 1371 were garden roses, were collected in 65 provinces. These examples were identified; their morphological, ecological and physiological characteristics and traditional using methods of utilizing interviews and observations were made during studies. The findings obtained were summarized and identified in their outlines. Türkiye is an important center of diversity and differentiation in terms of rose diversity when compared to neighboring countries. It was determined that 30 species belonging to 12 sections depending subgenus Eurosa and one hybrid, and one species belonging to subgenus Hesperhodos had been being grown in Türkiye. When taken into consideration that habitat characteristics also change some morphological characteristics of plants, the detection of wild roses taken into the culture medium is rather difficult. When identification processes are completed, the number of rose amount in Türkiye is expected to be consisting of 60-70 species and approximately 400 genotypes belonging to the mentioned species. During the Ottoman period, a great deal of rose species used to be distributed tentatively by the state to so many parts of the country to make a profit, and today, the foundation of our old garden roses is based on these applications. In todays, rose oil is produced only in the Lakes District, but flower production for floriculture is done in almost every region of Türkiye. During our field trips, around 20 thornless rose genotypes were collected. The role of roses on ecosystem cannot be underestimated. They provide shelter for wild animals, and have benefits for food and medical purposes. There are various species and cultivars in almost every region of Türkiye and most of them are used for landscape and rose oil. Because the number of people who are interested in roses has been decreasing and owing to the strong pressure of urbanization, genetic diversity of roses has been decreasing, and culture and information for its usage procedures have been weakening. Some of them were smuggled. Roses grow or are grown at 0-3000 m altitudes, usually on limestone and volcanic terrain with good drainage and loose structure. Viruses, fungus, lichens, insects and larvae or ripes of butterflies live in various organs of roses. As a result of this, some diseases may happen and they may lead to the death of the plants. But, some of these infections are of economic importance as environmental indicators and may give early warnings regarding the course of disease or conditions. Key Words: Roses, Biodiversity, Economy, Biosecurity, Türkiye

Keywords