Umde Dini Tetkikler Dergisi (Dec 2024)

Mu‘tezile’nin Kasta Dayalı Anlam Teorisi: Belâgata Yön Veren Bir Paradigma

  • Recep Yartaşı

DOI
https://doi.org/10.54122/umde.1553345
Journal volume & issue
Vol. 7, no. 2
pp. 109 – 136

Abstract

Read online

Bu çalışma, kasıt kavramının kelam ve belâgat disiplinleri bağlamında kapsamlı bir incelemesini yapmış, özellikle Mu‘tezile ekolünün belâgat düşüncesi üzerindeki etkisini ele almayı amaçlamıştır. Araştırmanın temel odak noktası, delâletin oluşumunda mütekellimin kastı ve iradesinin merkezi rolünü ortaya koymaktır. Bu doğrultuda kasıt kavramının, kelam ve belâgat disiplinleri arasındaki ilişkiyi teolojik ve dilbilimsel açılardan nasıl şekillendirdiği tartışılmıştır. Özellikle Kur’ân’ın i‘câz meselesi üzerinden belâgat ilminin gelişimi ele alınmış ve i‘câzın hem belâgat hem kelam ilmi üzerindeki etkileri ayrıntılı olarak analiz edilmiştir. Bu bağlamda i‘câza dair incelemeler, dilsel estetiğin ötesine geçen, ilâhî kelamın mu‘cizevî doğasını ve ulaşılmazlığını ifade eden bir unsur olarak ele alınmıştır. Belâgatın i‘câz meselesi üzerinde yoğunlaşması, onu Kur’ân’ın i‘câzının anlaşılmasına ve bu kelamın insanüstü erişilmezliğinin sebeplerinin tespit edilmesine yönelik çabalarla nas ile doğrudan bir bağ kurmasına yol açmıştır. Söz konusu durum, belâgatı nas ile doğrudan ilişkili hale getirmiş ve onun nasları inceleme konusu yapan diğer İslâmî ilimlerle aynı hassasiyetleri ve benzer kaygıları paylaşmasını sağlamıştır. Ayrıca i‘câzın mahiyetini rasyonel bir zemine çekme çabası, ilâhî kelamın beşer üstü gücünü beşerî sınırlar içinde tespite kalkışarak, hem beşerî sınırlar içindeki hem de dışındaki bir görünümü yansıtmaktadır. Belâgatın çözmesi gereken temel mesele bu bağlamda ilâhî kelam ile beşerî zemin arasındaki gerilimdir. Bu gerilimin iki disiplin arasındaki bağlantıyı gündeme taşıması çalışmanın inceleme konusudur. Çalışmada kasıt ve irade kavramlarının teolojik ve dilsel bağlamda ne kadar kritik bir öneme sahip olduğu vurgulanmış, belâgat ilminin yalnızca dilbilimsel bir disiplin olmadığı, onun aynı zamanda teolojik temelleri içerisinde barındıran dinamik bir alan olduğunu ortaya koyulmuştur. Araştırmanın temel amacı, dilin anlamının yalnızca sözel yapılarından değil, aynı zamanda mütekellimin niyet ve kastına dayalı olarak şekillendiğini göstermek ve bu yaklaşımın belâgat ve kelam disiplinleri üzerindeki etkilerini derinlemesine incelemektir. Bu çalışma, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan gömülü teori yaklaşımını kullanarak, kasıt ve irade kavramlarının belâgat üzerindeki etkilerini disiplinler arası bir bakış açısıyla değerlendirmektedir. Ancak yeni bir teorinin varlığını ortaya çıkarmaktan ziyade belâgat içerisinde var olan bir teorinin keşfine odaklanılmıştır. Söz konusu yöntem, teolojik ve dilbilimsel verileri, döngüsel ilişkiler bağlamında sistematik bir şekilde temellendirerek, teolojik ve dilbilimsel teoriler arasında ilişkiler kurmayı hedeflemiştir. Çalışmada Mu‘tezile ekolünün kasta dayalı anlam teorisinin, dilin işleyişinde ve anlamın oluşumunda ne kadar merkezi bir yer tuttuğu ortaya konulmuştur. Mütekellimin kastının, muhatabın bilgi seviyesine göre nasıl şekillendiği ve bu kastın belâgat disiplininde kullanılan dilsel yapıların anlam kazanmasında nasıl etkili olduğu örneklerle açıklanmıştır. Sonuç olarak bu çalışma belâgat ilminin sadece dilbilimsel bir disiplin olmadığını, aynı zamanda teolojik verileri ve kaygıları da içerisinde barındıran sistematik bir yapıya sahip olduğunu ortaya koymuştur. Mu‘tezile ekolünün bu süreçteki etkisi, belâgat düşüncesinin gelişimine önemli katkılar sunmuş ve kasıt kavramı, dilsel ve teolojik analizlerde merkezi bir unsur olarak değerlendirilmiştir. Bu bulgular, dil ve teoloji arasındaki etkileşimin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlamış, kasıt ve irade kavramlarının dilsel delâletin doğru ve etkili bir şekilde aktarılmasında oynadığı kritik rolü gözler önüne sermiştir.

Keywords