ULUM (Jul 2024)
Klasik Arapça Sözlüklerin Teşekkülünde Dinin Etkisi
Abstract
ÖzDil birikimini kayıt altına almak, filolojik varlığın korunması, kutsal metin incelemeleri, devletler arası siyasi ilişkiler, bilgiyi muhafaza etmek ve yabancı kültürlerle irtibat kurmak gibi hususlar sözlüklerin hazırlanmasında etkili olmuştur. Klasik Arapça sözlükçülüğün gelişiminde de buna benzer unsurların tesirinden bahsedilebilir. Bu etkenler arasından özellikle dinin, erken dönem Arapça sözlükçülüğün ortaya çıkışında merkezi bir rol oynadığı vurgulanır. Erken dönem Arapça sözlükleriyle kastettiğimiz eserler, Halil b. Ahmed’in (öl. 175/791) Kitâbü’l-Ayn, Ezherî’nin (öl. 379/980) Tehzîbü’l-Luga, Ahmed b. Fâris’in (öl. 395/1004) Mekâyisü’l-Luga ve Mücmelü’l-Luga ve Cevherî’nin (öl. 400/1009’dan önce) es-Sıhah adlı sözlükleridir. Bu makalenin zamansal çerçevesi, Arapça sözlükçülüğün zirve dönemi olarak nitelendirilen hicrî dördüncü asır dahil olmak üzere ilk dört asırla sınırlandırılmıştır. Bu süreçte sözlükçülük faaliyetlerinin, Kur’ân’ın gölgesinde şekillendiği yönünde iddialar vardır. Çalışmanın konusu, erken dönem Arapça sözlüklerinin hazırlanış gerekçesi üzerine şekillenmektedir. Metin analizi yöntemiyle hazırlanan makale, bu sözlüklerin teşekkülünün sadece Kur’ân etkisine ve dinî gerekçelere hasredilemeyeceğini, söz konusu sözlüklerin telif edilmesinde kültürel ve siyasî gayelerin de etkili olduğunu ortaya koymayı amaçlamaktadır. Arap dilinin ve kültürünün başucu eserlerinden olan sözlüklere dini metin muamelesi yapmanın yanlış bir tutum olduğunu ortaya koyması bakımından makale önem arz etmektedir. Bunun yanı sıra kültürel tarihin siyasî tarihten bağımsız olmadığı yönündeki kanaati pekiştirmesi bakımından da makale kayda değer bulgular sunmaktadır. Dünya sözlük mirasının önemli yapı taşlarından biri olan klasik Arapça sözlüklerin teşekkülünü tek bir sebebe indirgemek makul bir yaklaşım değildir. Arapça sözlüklerin oluşumunda dinin etkisi ve yönlendiriciliği olduğu kadar kültürün ve siyasetin de payı vardır. Müstakil Kur’ân sözlüklerinin ortaya çıkışını ve varlığını Kur’ân’a borçlu olduğu yönündeki tez doğru olsa da söz konusu görüş, dilin bütün kelimelerini kuşatma iddiasıyla telif edilen Klasik Arapça sözlüklerin ortaya çıkışına teşmil edilemez. Genel itibariyle dinin, sözlüklerin hazırlanmasındaki etkisi reddedilemeyecek bir durumdur. Söz gelimi, Çin ve Hint sözlük geleneklerinde de dinin yeri yadsınamayacak ölçüde önem arz eder. Bu bakımdan Arapça sözlükçülüğün de bu noktada onlarla benzerlik gösterdiği söylenebilir. Fakat klasik Arapça sözlüklerin kelime ve muhteva tahlili yapıldığında söz konusu eserlerin bütünüyle dinin etkisiyle kuşatılmadığı anlaşılmaktadır. Zira klasik Arapça sözlükler, sadece Kur’ân kelimelerine odaklanmaz. Dili tahriften koruma gibi kültürel bir gayeyle telif edilen sözlükler, kadim Arap geleneğinin ihya etme çabasındadır. Arapça sözlüklerde Arapların sosyal hayatları ve cahiliye Araplarının folkloru önemli yer tutmaktadır.