Artuklu Akademi (Jun 2018)

Kelam Ekolleri Bağlamında Marifetullah'ın Vücûbiyet Kaynağı

  • Mehmet Şaşa

Journal volume & issue
Vol. 5, no. 1
pp. 57 – 90

Abstract

Read online

Kelamcılar, marifetullahın vâcip olduğu konusunda görüş birliğine varmışlardır. Ancak bu vücûbiyetin kaynağının ne olduğu konusunda kelamcılar kendi aralarında ittifak edememişlerdir. Bu tartışma, özellikle de ilahî çağrının ulaşmadığı kimselerin yükümlü olup olmayacağı ve bunların ahiretteki durumlarının ne olacağı hususunda temerküz etmiştir. Mâturîdî kelamcılarının büyük bir çoğunluğu, Mu’tezile ve birçok çağdaş kelamcılar, marifetullahı aklî bir yükümlülük olarak kabul etmiş ve ahirette bu kimselerin azaba müstehak olacaklarını ileri sürmüşlerdir. Eş’arîler, Haşeviyye, Şia’nın bir kısmı, Hâricîlerden bazıları ve Dırar b. Amr gibi öne çıkan bazı kelamcılar ise marifetullahı şer’î bir sorumluluk olarak addetmiştir. Öte yandan onların üzerinde ittifak ettikleri diğer bir konu da marifetullah konusunda nazarın vâcip olduğu konusudur. Yani kelamcıların hepsi, marifetullahın akılla elde edilebileceğini, aklın O’nu bilmede bir âlet olduğunu ileri sürmüşlerdir. Varılan bu farklı sonuçlara göre kendisine ilahî mesaj ulaşmadığı için Allah’ı bilmeyenlerin ahiretteki durumunun ne olacağı sorusuna verilecek cevap da değişkenlik arz etmiştir. Bu çerçevede marifetullahı aklî bir sorumluluk olarak görenler, bu kimsenin uhrevî azaba müstehak olduğunu; şer’î bir yükümlülük görenler ise uhrevî azabın söz konusu olmayacağını ileri sürmüşlerdir.

Keywords