Kocatepe İslami İlimler Dergisi (Dec 2023)

Fıkhi Açıdan Maaş Promosyonları ve Katılım Finans Sistemi İçin Alternatif Ürün Önerisi: Karz Limiti

  • Doğan Öztürk,
  • Münir Yaşar Kaya

DOI
https://doi.org/10.52637/kiid.1369226
Journal volume & issue
Vol. 6, no. 2
pp. 359 – 392

Abstract

Read online

Bankacılık ve ticaret sistemi işletme ve kâr maksimizasyonunu sağlamak üzerine kuruludur. Dolayısıyla bankalar müşteri sayısını artırabildiği ve müşterilerinin finansal birikimlerini yönetebildikleri oranda kendi işletme kapasitelerini artırabilmekte ve büyüyebilmektedir. Müşteri potansiyelini artırmak amacıyla ise farklı stratejiler ve kampanyalar geliştirilebilmektedir. Günümüzde maaş promosyonu olarak bilinen uygulama da bu amaç doğrultusunda geliştirilmiş ve bankalar tarafından uygulamaya konulmuş olan bir üründür. Bankalar, maaş hesabı açtıran kamu çalışanı ile Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından emeklilik hakkı verilmiş bireylere ödül, hibe veya hediye adı altında promosyon vermektedir. Bazı bankalar bu ödüle ek olarak kredi kartlarına para puan da yüklemektedir. Ayrıca banka tarafından müşterilerine özel krediler, kredi kartları, sigorta ve emeklilik poliçeleri gibi hizmetler de sunulmaktadır. Promosyon Fransızca kökenli bir kelimedir ve bir ürünün geniş kitlelere tanıtılması ve sürümünün gerçekleştirilebilmesi amacıyla yapılan çalışmaların tamamını ifade eder. Finans sektörü içerisinde ise bankaların ürün ve hizmetlerinin kullandırılması ve tanıtılması amacıyla kişilerin maddi açıdan lehine olabilecek her türlü kazandırmayı ifade etmektedir. Maaş ödemesi ve yapılacak ürün/hizmet tanıtımları karşılığında kurumların kendisi ya da personeline emtia tahsisi, nakit ödeme gibi kazandırmalar bu kapsamda değerlendirilmektedir. Bankaların yapmış olduğu bu kazandırmalara, finans sektöründe “promosyon” adı verilmektedir. Mevcut konvansiyonel sistemde uygulanan haliyle promosyon uygulaması güncel finans sektörü içerisinde İslâm’ın uygun gördüğü kurallar çerçevesinde sürdüren katılım finans sektörü için belirlenen kriterlere uymadığı kabul edilmekte ve bu sebeple konvansiyoneldeki biçimi danışma kurulları tarafından onaylanmamaktadır. Dolayısıyla birçok katılım finans kurumu konvansiyonel bankaların promosyon ödemeleri sayesinde müşteri çekme yarışına dahil olamamakta ve katılım finans kurumlarının finans sektörü içerisindeki payının büyümesine engel sebeplerden biri olarak görülmektedir. Öte yandan Türkiye’de görev yapmakta olan din görevlileri ve ilahiyat hocalarına halk tarafından bu bağlamda sorular yöneltilmekte ve buna dair çözüm üretilmesi talep edilmektedir. Ancak promosyon uygulamasında faiz ihtimalinin bulunduğuna dair kanaat sebebiyle çoğunlukla olumsuz cevaplar verildiği görülmektedir. Bununla beraber mevcut uygulamaya ne katılım finans kurumları tarafından ne de danışma kurulları tarafından alternatif çözüm üretilememektedir. Katılım finans kurumlarının hem katılım finans kriterlerine uygun hem de kişilerin katılım finans kurumunu maaş için tercih etmesini sağlayacak ikinci ihtimal ise promosyondan bağımsız geliştirilecek yeni uygulamalar ile mümkündür. Bu bağlamda geliştirilebilecek ürünlerden biri “Karz Limiti” uygulamasıdır. Geliştirilecek sistemin temelinde tamamen faizsiz bir uygulama olan ve katılım finans kriterlerinin dayanağı olan ayet ve hadislerle teşvik edilerek güzel borç olarak adlandırılan “karz-ı hasen” bulunmaktadır. Malum olduğu üzere karz-ı hasen zimmette borç olarak tahakkuk eden miktarın aynıyla ödenmesini içeren bir uygulamadır. İslâm bunun dışında herhangi bir karşılığı bulunmayan ve bahsi geçen borç sebebiyle fazladan alınan miktarı faiz olacağından dolayı yasaklamaktadır. Bu kapsamda maaşını almak üzere katılım finans kurumunu tercih etmesi istenen emekli ve çalışanları teşvik etmek üzere promosyon yerine karz-ı hasen vaadinde bulunmak ürünün çıkış noktasını oluşturmaktadır. Çalışma hali hazırda uygulanmakta olan çalışanlara yönelik promosyonun fıkhi boyutunu detaylı şekilde incelemenin ve bu açıdan uygun olmayan yönlerin detaylı analizini yapmanın yanı sıra katılım finans stratejisi ile fıkhi açıdan uygun ve uygulanabilir bir ürün geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu sayede toplum içerisinden İslâmi hükümlere uygun hareket ederek yaşamını sürdüren insanlara da alternatif bir ürün geliştirilmeye çalışılmaktadır. Böylelikle kişilerin hak ettikleri kazançlarını daha meşru yolla alabilmeleri sağlanabilecektir.

Keywords