Kader (Dec 2019)
Mâturîdî’de “Şâhidin Gâibe Delâleti" Metodu
Abstract
Öz Mâtürîdî, dinin anlaşılmasında akla verilen değer açısından Eş‘arîler ile Mu‘tezile arasında konumlandırılmaktadır. Mâtürîdî’nin akıl yürütme anlayışında, gerçekliği beş duyu ile algılanabilen ve şehâdet âlemi olarak adlandırılan dış dünyanın ayrı bir yeri vardır. Mâtürîdî’ye göre bu dünya, beş duyunun algı alanına girmeyen ve gayb âlemi olarak bilenen duyular ötesi âlemin varlığına delil teşkil etmektedir. Kitâbu’t-Tevhid’de bu delillendirme “Delâletü’ş-Şâhid ale’l-Gâib” terkibiyle ifade edilmiştir. “Görünür âlem” veya “duyular âlemi” de denilen bu âlem, bizzat varlığıyla onu var edenin varlığına şahitlik etmektedir. Ancak görünür âlemin, görünmezin varlığına şahitliğinin her zaman mümkün olup olmadığı tartışmalıdır. Şayet bu mümkünse hangi şartlarda gerçekleşeceği, üzerinde durulması gereken konulardandır. Söz gelimi görünür âlemin kendisinin özelliklerini taşıyan bir âleme şahitlik ettiği kabul edildiğinde bu durum Allah hakkında nasıl uygulanacaktır? Yani Allah’ın da bu âlem gibi fizik kurallarına bağlı bir varlık olduğu mu kabul edilecektir? Zira görünür âlemin kendisi gibi bir âleme şahitlik ettiğini kabul etmek böyle bir sonuca götürebilir. Öte yandan Allah ve sıfatları ile ahiret âlemi gibi konularda bu metodun kullanılmaması durumunda bilgi elde edilebilecek başka bir yol var mıdır? Mesela duyu organları bu sahada ne kadar etkindir? Veya “doğru haber”den elde edilen bilgi kendi başına yeterli midir? Çalışmamız, Mâtürîdî’nin görünür âlemi temel alarak görünmez âlemle ilgili yorumlamalarında nasıl bir yol takip ettiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışma, literatür taraması, kavram tahlili, metin yorumlama yollarıyla yapılmış ve Mâtürîdî’nin Kitâbu’t-Tevhid ve Te’vîlat adlı eserleriyle sınırlandırılmıştır.
Keywords