Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi (Dec 2021)
BİLEŞİK SUÇ NİTELİĞİNDEKİ YAĞMA DÜZENLEMESİNİN SUÇTA KANUNİLİK İLKESİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ
Abstract
Hırsızlık ile cebir veya tehdit bir araya gelerek yağma suçunu oluşturmaktadır. Bu nedenle yağma suçu bileşik suç kategorisi içerisinde değerlendirilmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan yağma düzenlemesi yönünden sadeleştirilme yoluna gidildiği ifade edilmektedir. Ancak bu sadeleştirme neticesinde, yağma suçu kadar vahim olan hareketler, yağma suçu kapsamından çıkartılmış ve cezası daha hafif olan suçların kapsamına dahil edilmiştir. Hırsızlıktan dönüşen yağmada taşınır mal önce alınmakta cebir ya da tehdit sonra uygulanmaktadır ve bu gibi haller en az yağma suçu kadar vahimdir. Suçta kanunilik ilkesi gereği, kanunda bu yönde düzenleme olmadığı için hırsızlıktan dönüşen yağmanın, ceza kanununda yer verilen yağma hükmü kapsamında cezalandırılması olanaklı değildir. Yargı kararları ve öğretide çoğunlukla hırsızlık suçunda olduğu gibi yağma suçu işlenirken failde “faydalanma maksadı”nın” bulunmasının gerektiği ifade edilmektedir. Yağma suçunun bir unsurunun hırsızlık olduğunu kabul etmek ve yağma suçunun oluşumu için “faydalanma maksadı”nın bulunmasını aramak, bunun yanında da hırsızlık ile yağma suçunun tamamlanma anının farklı olduğunu kabul etmek çelişkiye yol açmaktadır. Dolaylı yağmaya ve hırsızlık suçunda olduğu gibi faydalanma maksadı şeklindeki özel kast unsuruna yağma düzenlemesinde yer verilmesi daha doğru olacaktır. Yağma suçundaki tehdit unsuruna ilişkin olarak mağdurun ürkek olup olmamasına göre değil, tehdit fiilinin objektif olarak korkutmaya elverişli olup olmadığı esas alınarak değerlendirme yapılmalıdır.
Keywords