Trabzon İlahiyat Dergisi (Jun 2022)
Dini Çoğulculuğun Semantik Temelleri -İnanç Deklarasyonu Olarak Önermesel Tutumlar-
Abstract
Hakikati temsil ettiğini savunan birbirinden farklı dinlerin birbirleri ile karşılaşmaları durumunda takınabilecekleri üç temel tutumdan bahsetmek mümkündür: Dinî dışlayıcılık, dinî kapsayıcılık ve dinî çoğulculuk. Bunlardan dinî çoğulculuk, özetle, hakikati temsil etme hususunda tüm dinlerin eşit olduğu kabulüne dayanır. Dinî çoğulculuğu savunabilmenin önündeki engellerin en önemlileri farklı Tanrı tasavvurları, vahiy ve nübüvvet kabulleri olarak sıralanabilir. Bu engellerden en azından bir kısmının dildeki referans problemi ile ilişkili olduğu söylenebilir. Zira, bağlamında değerlendirilmeyen ifadelerin referansları konusunda yapılacak yanlış çıkarımlar dinî çoğulculuğun önünde aşılması güç engeller oluşturmanın yanında, dinî dışlayıcılık için de bir zemin oluşturmaktadır. Özellikle bir önerme “inanmak” gibi bir fiilin nesnesi olarak kullanıldığında ortaya çıkan önermesel tutumlar söz konusu olduğunda referans probleminin daha belirgin hale geldiğini rahatlıkla ifade edebiliriz. Bu çalışmada öncelikle dinî çoğulculuk yaklaşımı ana hatlarıyla ele alınmakta, ardından önermesel tutumların bir inanç deklarasyonu olarak kullanımı incelenmektedir. Son olarak, önermesel tutumlardaki referans probleminin dinî çoğulculuğun önündeki referansa dayalı engelleri kaldırma çabasına katkı sağlayıp sağlamadığı değerlendirilmektedir. Böylece, önermesel tutumlar çerçevesinde referans probleminin, dinî çoğulculuk için semantik bir temel teşkil etmesinin imkânı irdelenmiştir. Makalemizde böyle bir imkânın var olduğu sonucuna ulaşılmış ve bu durum temellendirilmeye çalışılmıştır.
Keywords