Necmettin Erbakan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi (Jun 2022)

Osmanlı Devleti’nde Gayrimüslimlerin Temel Hak ve Hürriyetleri Bağlamında Vakıf Kurma Hakkı

  • Sümeyye Ulusoy

Journal volume & issue
Vol. 5, no. 1
pp. 162 – 182

Abstract

Read online

Osmanlı Devleti, tarihin en güçlü ve en uzun ömürlü İslam devletlerinden biridir. Osmanlı Devleti’nin uzun ömürlü olmasını sağlayan en önemli etken, farklı etnik ve dini yapıdaki insanları aynı çatı altında toplayan hoşgörü anlayışını benimsemiş olmasıdır. Osmanlı Devleti, Gayrimüslim tebaasını bu hoşgörü anlayışının bir tezahürü olan, İslam kültürünün genel anlayışı ile uyuşan ve Fatih devrinde daha da sistematik hale getirilen millet sistemine göre yönetmiştir. Millet sistemi, güçlü bir merkezi idarenin kontrolü altında, her dini grubun kendi din adamları önderliğinde yarı özerk bir idareye sahip olduğu yönetim şeklini ifade eder. Osmanlı Devleti’nde farklı yapıdaki insan topluluklarının bir arada huzur içinde yaşamış olmasının bir başka sebebi de Osmanlı Devleti’nin, bir İslam devleti olmasına rağmen, Müslümanlara tanıdığı hakların neredeyse tamamını, Gayrimüslimlere de tanımış olmasıdır. Bu haklardan en önemlisi de vakıf kurma hakkıdır. Vakıf, bir malın hayır yapmak amacıyla mülkiyetinin Allah’a; menfaatinin ise kamuya bırakılmasıdır. Osmanlı dönemindeki Vakıflar, günümüzde en önemli devlet faaliyetlerinden olan eğitim öğretim hizmetleri, sağlık hizmetleri, kültür hizmetleri, güvenlik ve ulaşım hizmetleri, sosyal güvenlik hizmetleri, şehircilik hizmetleri ve ekonomik hizmetler gibi daha birçok kamu hizmeti faaliyetinin yürütülmesini sağlamaktaydılar. Vakıfların Osmanlı toplumundaki bu hizmetleri ve etkileri göz önünde bulundurulduğunda; Gayrimüslim topluluklara vakıf kurma hakkının tanınması, Gayrimüslimlere vakıflar aracılığıyla ayrı bir yönetim özerkliği verildiği izlenimi uyandırmaktadır. Bu durum ise merkeziyetçi ve otoriter bir yapıya sahip olan Osmanlı Devleti’nin yönetim anlayışı ile çelişmektedir. Bu bağlamda Osmanlı Devleti, Gayrimüslimlerin vakıf kurma hakkı ile devlet otoritesi arasında bir denge kurmuştur ve Gayrimüslimlerin vakıf kurma hakkını Müslümanlardan farklı sınırlandırmalara tabi tutulmuşlardır. Ancak Gayrimüslimlere getirilmiş olan bu sınırlamalar, onların vakıf kurmalarına esastan engel teşkil edecek nitelikte olmamıştır ve vakıflar aracılığıyla kamu hizmeti niteliğindeki toplum ihtiyaçlarını giderebilmişlerdir.

Keywords