Kocatepe İslami İlimler Dergisi (Jun 2023)

Ubeydullah b. Sa‘d ez-Zührî (ö. 260/874) ve Tarihçiliği Üzerine

  • Ramazan Topal

DOI
https://doi.org/10.52637/kiid.1243626
Journal volume & issue
Vol. 6, no. 1
pp. 134 – 160

Abstract

Read online

İslâmî ilimlerin gelişmesinde hicrî II. ve III. yüzyıldaki âlimlerin çalışmalarının önemi büyüktür. Bu dönemde özellikle kıraat, fıkıh, hadis, siyer ve İslâm tarihi gibi alanlarda otorite kabul edilen birçok ilim adamı yaşamıştır. Kıraatte Nâfi‘ b. Abdurrahman (ö. 169/785), Ya‘kûb el-Hadramî (ö. 205/821) ve Halef b. Hişâm el-Bezzâr (ö. 229/844); hadiste Abdürrezzâk (ö. 211/826-27), Ahmed b. Hanbel (ö. 241/855) ve Yahyâ b. Maîn (ö. 233/848); fıkıhta Ebû Yûsuf (ö. 182/798), Mâlik b. Enes (ö. 179/795) ve Şâfiî (ö. 204/820); siyer ve İslâm tarihinde İbn İshâk (ö. 151/768), Vâkıdî (ö. 207/823), Ebû Ma‘şer es-Sindî (ö. 170/787), Seyf b. Ömer et-Temîmî (ö. 180/796) ve Halîfe b. Hayyât (ö. 240/854-55) gibi âlimler buna örnek olarak verilebilir. Kıraat, hadis, siyer ve İslâm tarihinde önemli bir yeri olan Ubeydullah b. Sa‘d ez-Zührî de bu dönemde yaşamıştır. Hadiste güvenilir bir ravi olan Ubeydullah b. Sa‘d, meşhur Nâfi‘ kıraatini amcası Ya‘kûb b. İbrâhim’den (ö. 208/824) almış ve öğrencilerine nakletmiştir. Bir süre kadılık da yapan Ubeydullah, meşhur siyer âlimi İbn İshâk’ın Sîret’inin İbrâhim b. Sa‘d nüshasını amcası Ya‘kûb b. İbrâhim’den dinlemiştir. Ubeydullah’ın dinleyerek rivayet hakkını elde ettiği, hatta bazı ilavelerde bulunarak oluşturduğu yeni nüshanın Ziyâeddin el-Makdisî’nin (ö. 643/1245) yaşadığı hicrî VII. yüzyıla kadar tedavülde kaldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, özellikle İbn Asâkir Târîh’inde bu nüshadan çok sayıda alıntı yapmaktadır. Onun yaptığı bu alıntılar sayesinde Ubeydullah’ın Sîret nüshası hakkında önemli tespit ve değerlendirmeler yapılabilmektedir. Meselâ, Ubeydullah’ın bu nüshaya ilavelerde bulunduğu belirtilmektedir. Ayrıca o sadece İbn İshâk rivayetleriyle yetinmemiş bilhassa amcası Ya‘kûb b. İbrâhim başta olmak üzere babası Sa‘d b. İbrâhim, Hârûn b. Ma‘rûf ve Heysem b. Hârice gibi birçok hocasından siyer ve İslâm tarihine dair çok sayıda rivayet aktarmaktadır. Bunların yanında Ubeydullah, dört halife devrinin önemli tarihçisi ve kaynaklarından olan Seyf b. Ömer’in eserlerinin önemli bir ravisi olduğu belirtilmektedir. Nitekim Taberî Târîh’inde hocası Ubeydullah b. Sa‘d’ın Ya‘kûb b. İbrâhim vasıtasıyla Seyf b. Ömer’in 62 rivayetine yer vermektedir. Dolayısıyla Ubeydullah b. Sa‘d’ın sadece bir hadis ravisi değil bilhassa siyer ve İslâm tarihi dâhil birçok ilim dalında önemli bir mevkii olduğu anlaşılmaktadır. Ubeydullah b. Sa‘d’ın çok yönlü bir âlim olmasına rağmen hakkında müstakil bir çalışma tespit edilememiştir. Bununla birlikte, Ubeydullah b. Sa‘d’ın siyer ve İslâm tarihi alanındaki katkılarına dair bazı çalışmalarda atıflar bulunmakla beraber bunlarda onun rivayetlerinin içeriği ve niteliği hakkında detaylı bilgi verilmemektedir. Dolayısıyla konunun eksik kalan bu yönlerinin tamamlanmaya çalışılan bu araştırmada ilk olarak Ubeydullah b. Sa‘d’ın hayatı ele alınmıştır. Sonra sırasıyla ilmî kişiliği, eserleri ve vefatı hakkında bilgi verilmiştir. Ardından Ubeydullah’ın siyer ve İslâm tarihi ile alakalı rivayetleri kaynak, içerik ve öne çıkan özellikler açısından ele alınmış ve bazı değerlendirmeler yapılmıştır. Bu çalışmayla Ubeydullah b. Sa‘d’ın sadece bir kıraat ve hadis ravisi olmayıp siyer ve İslâm tarihinde belirleyici bir konumda olduğu; hatta bu alanda bir eser veya eserler sahibi olduğu görüşüne varılmıştır. Taberî ve İbn Asâkir gibi önemli iki tarihçinin Ubeydullah b. Sa‘d’ın rivayetlerine sıkça yer verip, bir nevi ona itibar etmeleri bu görüşü desteklemektedir. Ayrıca Ubeydullah b. Sa‘d’ın söz konusu rivayetlerinin, İbn İshâk’ın Sîret’inin aslında genel bir tarih kitabı şeklinde telif edildiği görüşünü destekler içerikte olduğu anlaşılmaktadır. Bu tarz çalışmalarla Sîret’in nüsha ravileri arasındaki farklılıkların detaylı bir şekilde incelendiğinde daha iyi anlaşılacağı da düşünülmektedir.

Keywords