Hitit İlahiyat Dergisi (Dec 2023)

Şarkıcı Cemîle ve Medine’de Kültürel Hayat

  • Nadir Karakuş,
  • Mustafa Erzen

DOI
https://doi.org/10.14395/hid.1343075
Journal volume & issue
Vol. 22, no. 2
pp. 901 – 918

Abstract

Read online

İlk dönemlerde Arap mûsikîsi genellikle “el-Hıdâ/el-Hudâ” ve “en-Neşîd” denilen tek makam ve düz nağmelerden oluşmuştur. Daha sonra fetihlerle birlikte başlayan İran mûsikîsinin etkisi, zengin melodilerin ve çok yönlü bir makam kültürünün Arap mûsikîsine girmesini sağlamıştır. Bu etki sonucu Mekke’de Saîd b. Miscâh (ö. 96/715 ?), Medine’de Sâib Hâsir (ö. 63/683) İran’ın zengin nağmelerini Hicaz’a yaymışlardır. Araştırılan makaleye konu olan şarkıcı Cemîle de (ö. ?) bu nağmeleri, komşusu olan Sâib Hâsir’den alarak Medine’de yeni bir tarzın başlamasında etkili olmuştur. Allah vergisi yeteneklerini ve güzel sesini Sâib’in udla okuduğu nağmelerle birleştirip daha da zenginleştiren Cemîle, aynı zamanda İran udunu da iyi derecede icrâ etmesiyle tanınmıştır.Makalemizde aktarılan Medine’deki kültürel hayat, Cemîle’nin söylediği şarkılar ve bunlara konu olan şiirler üzerinden ele alınmaya çalışılmıştır. Makalemize konu olan şarkıcı Cemîle’yle ilgili, kaynaklarda az bir bilgi bulunmakla birlikte temel kaynak olarak Kitâbü’l-Egânî esas alınarak hazırlanmıştır. İlgili kaynağın anlatım üsûbu ve tarihleri belirtmemiş olması sebepleriyle konular, Edebiyat ve şiir tarihi üzerine yoğunlaşan İbn Kuteybe (ö. 276/889), Yâkût el-Hamevî (ö. 626/1229) gibi müelliflerden başka İbn Sâ’d (ö. 230/845), Belâzurî (ö. 279/892-93), İbn Hacer el-Askalânî (ö. 852/1449), Endülüslü âlim ve şâir İbn Abdürabbih (ö. 328/940) tarafından kaleme alınan tabakât ve rical kitapları ile desteklemeye çalışılmıştır. Makale, aynı zamanda Emevîler döneminin bazı acı olayları ve toplumda bıraktığı derin teessürün farklı bir yönünün anlaşılmasına katkı sağladığı gibi Medine’nin kültürel hayatına da ışık tutmaya çalışmıştır.Makalemize konu olan Cemîle es-Sülemî adlı kadın şarkıcı, Emevîler döneminde (661-750) Medine’nin sosyal ve kültürel hayatında etkin olmuştur. Cemîle’nin Benu’l-Haris b. Hazrec’den ismi verilmeyen bir mevlâ ile evlendiği, fakat çocuklarının olup olmadığına dair bir bilgiye kaynaklarda rastlanmamıştır.Cemîle’nin şarkı öğrendiği İranlı Hocası Sâib Hâsir, Cemîle’nin yetişmesi ve nağmelerindeki mükemmelliğin anlaşılmasına katkı sağlamıştır. Sâib Hâsir’in, şarkılarını ud eşliğinde çaldığı göz önüne alınarak İran müziğini ve Fârisî nağmeleri Medine’ye ilk kez getirenlerden birisi olduğunu düşünebiliriz.Cemîle, nağmelerindeki yumuşaklık yanında tiz perdelerdeki ses hâkimiyeti ile sadece bu dönemde değil mûsikî tarihinde de önemli bir yere sahiptir. Ayrıca udu ile “enstrümantal nağmeler” çalan Cemîle, bu özelliği ile de isminden bahsettirmiştir. Yalnızca Sâib Hâsir’in tarzını taklit etmeyip kendisine yeni bir tarz geliştiren Cemîle, bu birikiminden dolayı Mekke ve Medineli ünlü mûsikîşinasların ziyaret ettikleri bir otorite olmuş olup, bunların arasında İbn Süreyc, Garîz (ö. 98/717 ?), Saîd b. Miscah ve Müslim b. Muhriz (İbn Muhriz) gibi isimler de görülmektedir. Medine’de hep birlikte bir açık hava konseri verdikleri kaynaklarda geçmektedir. Mekke ve Medine’de kadınlı erkekli fasıllar yapılmasına rağmen meclislerin kendisine göre bir edep anlayışı içerisinde olduğu, cariyelerin şarkı okudukları bölüme perde gerildiği görülmektedir. Bu dönemde büyük mûsikî meclislerinin kurulduğunu ve meşhur mugannîlerin katıldığı bu toplantıların ud, def gibi çalgı aletleri eşliğinde yapıldığını müşahede ediyoruz.Bu dönemde şarkıcıların evlerinin bir nevi mûsikî mektebi rolü üstlendiği görülmekte, Medine’de Cemîle ile aynı dönemde yaşayan tanınmış mugannilerin de Cemîle’yi bizzat evinde ziyaret ederek ondan mûsikî meşk ettikleri bilgisi aktarılmaktadır. Yaşadığı dönemde ilkler arasında olan Cemîle, önemli bir kültür sanat insanı olarak Medine’ye adeta ayna tutmuştur. Dönemin mûsikî otoriteleri tarafından Allah’ın tegannî hususunda lütfettiklerinin en birikimlisi olarak gösterilmiş, Cemîle ise gınânın kendisine nasıl bahşedildiği konusunda, bu birikiminin eğitimle değil ilhamla; bir nevi Allah vergisi ile olduğunu belirtmiştir.Ünü Medine sınırlarını aşan, geride ölümsüz nağmeler ile kendi ekolünü ve tarzını devam ettiren pek çok öğrenci bırakmış, çağının ünlü mûsikîşinaslarına ilham kaynağı olmuş olan Cemîle’nin ölümü ya da ölüm tarihi ile ilgili kaynaklarda herhangi bir bilgiye rastlanılmamıştır.İlgili dönemde genellikle cariyelerin düğünlerde ve diğer merasimlerde şarkılar okuduğu Medine, Cemîle ile birlikte pek çok mûsikîşinasın katıldığı konserlerle tanışmış, bu konserlerde Arap edebiyatının büyük şâirleri yanında o dönemin edîplerinin şiirleri de mugannilere güfte olmuştur.