Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Sep 2023)
Üniversite Öğrencilerinde Din-Kadın-Evlilik İlişkisine Bakış (Atatürk Üniversitesi Örneği)
Abstract
Sanayileşme süreci ile beraber kadının ev dışına çıkması ve çalışma hayatında yer alması geleneksel aile anlayışını ve bu anlayışa dayalı yaşam tarzını kökten değişime uğratmıştır. Özellikle geleneklerin ve dinin etkisinin asgariye indiği modern toplumlarda değişimin boyutu çok daha büyük olmuştur. Bu araştırma üniversite öğrencilerinin kadının özgürlüğüne, eş seçimine, nikah tercihlerine ve evlilik dışı cinsel ilişkiye bakışlarını ve bu bakış açısının bazı değişkenler açısından (cinsiyet, eğitim görülen alan, mezun olunan lise türü, ailenin dini yaşam durumu ve öğrencilik süresince konaklanılan yer) farklılaşıp farklılaşmadığını incelemeye yöneliktir. Araştırma kesitsel, nicel ve betimsel bir araştırma olarak tasarlanmıştır. Nicel ve betimsel bir tarama modelini esas alan çalışmada Atatürk Üniversitesi örgün lisans öğrencilerinden “zümrelere göre (tabakalı) örnekleme yöntemi ile belirlenen toplam 989 kişilik katılımcı grubu örneklemi oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan üniversite öğrencileri yedi farklı eğitim alanından ve %63,4’ü kız öğrencilerden oluşmaktadır. Çoğunlukla Anadolu Lisesi ve İmam Hatip Lisesi mezunu olan öğrencilerin %47,7’si Kredi Yurtlar Kurumu’na ait yurtlarda kalmaktadırlar. Ailelerin dini yaşama derecelerine bakıldığında ise öğrencilerin %73’ünü ailelerini dindar olarak tanımlamaktadırlar. Araştırma sonuçlarına göre, katılımcı üniversite öğrencileri, büyük bir oranla dini nikah-resmi nikah birlikteliğini tercih ederken hiçbir nikah türünü tercih etmeyenler %3,5 gibi çok düşük bir oranda kalmaktadır. Katılıcı üniversite öğrencileri evlilik dışı cinsel ilişkiye %69,5 gibi önemli ölçüde olumsuz bakmaktadır. Eş seçiminde dikkat edilen kriterler açısından bakıldığında ise üniversite öğrencileri dindarlığı bir kıstas olarak görmektedir. Araştırmaya katılan öğrencilerin yaklaşık yarısının kadın erkek eşitliği noktasında olumlu düşündüğü görülürken, öğrencilerin tam olarak üçte birinin ise kadınların da istediği gibi giyinebilmeleri ve erkekler kadar özgür olmaları gerektiği düşüncesine katılmadıkları dikkat çekmektedir. Ayrıca cinsiyet, eğitim görülen alan, mezun olunan lise türü gibi değişkenler bu görüşlerde bir farklılığa yol açmaktadır. Özellikle bu değişkenler içerisinde din ile bağlantılı olanlara (eğitim görülen alan, mezun olunan lise türü, öğrencilikte barınma yeri ve ailenin dindarlık derecesi) bakıldığında diğer değişkenlere göre önemli bir farklılaşmanın gerçekleştiği dikkat çekmektedir. Özellikle dinin nikah tercihlerinde, evlilik dışı cinsel ilişkiye bakışta, evlenilecek kişide dindarlık kriterini aramada önemli farklılığa yol açtığı söylenebilir. Çünkü eğitim görülen alanı ilahiyat, mezun oldukları lise türü İmam hatip lisesi olanlar ve ailesinin çok dindar olduğunu söyleyenlerin diğer gruplara göre daha yüksek oranda resmi-dini nikâhı birlikte istedikleri dikkat çekmektedir. Yine aynı grup öğrenciler evlilik dışı cinsel ilişkiye diğer gruplara göre çok yüksek oranda olumsuz bakmaktadırlar. Ayrıca din bilimleri öğrencilerinin neredeyse tamamına yakının (%90,4) evlenecekleri kişinin dindar olmasını tercih ettikleri görülmektedir. Benzer bir yaklaşım kadınların erkekler kadar özgür olmaları gerektiği düşüncesine katılım noktasında da rastlanmaktadır. Çünkü kadınlarında erkekler kadar özgür olması gerektiği düşüncesine en düşük katılım (%13,9) din bilimleri öğrencilerinde ve (%28,1) İHL mezunu olan öğrencilerde gerçekleşmiştir. Bütün bu veriler dört şekilde yorumlanabilir. Birincisi dini nikâhın toplumun yeniliğe en açık, düşünen ve sorgulayan ve çağı en iyi okuma imkânına sahip kesimi olan üniversite öğrencileri içerisinde bile ne kadar kökleşmiş ve yerleşmiş olduğunu gösterir. İkincisi ise yine aslında bu bağlamda üniversite öğrencilerinin geleneksel aile yapısının etkisini önemli ölçüde taşıdıklarını gösterir. Üçüncüsü din ve geleneğin toplum üzerinde aile kurumu ve onunla ilişkili mevzularda etkisinin önemli ölçüde devam ettiğini gösterir. Dördüncüsü, üniversite öğrencilerinin sadece yarısının kadının özgürlüğü konusunda olumlu bir düşüncede olduklarıdır.
Keywords