İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dergisi (Jul 2016)

Gökçeada Keçisi Oğlaklarının Farklı Karkas Parçalarındaki Et, Kemik, Yağ Oranları Üzerine Üretim Sisteminin Etkisi

  • Mustafa ÖZCAN,
  • Hülya YALÇINTAN,
  • Bülent EKİZ,
  • Cemil TÖLÜ,
  • Türker SAVAŞ

DOI
https://doi.org/10.16988/iuvfd.2016.05767
Journal volume & issue
Vol. 42, no. 2
pp. 171 – 177

Abstract

Read online

Bu çalışma, farklı üretim sistemlerinde yetiştirilen Gökçeada keçisi erkek oğlakların karkas parçalarındaki et, kemik ve yağ oranlarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Materyal olarak, üç gruptan toplam 27 baş erkek oğlağın karkasları kullanılmıştır. Grup I-Süt Oğlakları (n:7): 80-90 günlük yaşa kadar anne sütü ve süte ilave olarak oğlak büyütme yemi ve yonca kuru otu ile beslenen ve tüm gün ağılda tutulan erkek oğlaklar; Grup II-Entansif Sistem Oğlakları (n:10): Doğum sonrası ilk yedi gün anneleri ile birlikte ağılda kalan, bir hafta sonunda annelerinden sabah mera öncesi ayrılan, akşam sağımı sonrasında gece boyunca anneleri ile kalan, ortalama 47 günlük yaşta sütten kesilen, ikinci haftadan itibaren adlibitum olarak yonca kuru otu ve oğlak büyütme yemi ile beslenen, araştırma boyunca ağılda tutulan erkek oğlaklar; Grup III-Ekstansif Sistem Oğlakları (n:10): Doğumlarını takiben dört ay boyunca anneleri ile birlikte Gökçeada’nın doğal ortamında serbest bir biçimde yaşayan erkek oğlaklar. III. Gruptaki oğlakların anneleri sağılmamış, ilave yemleme yapılmamış ve kesime kadar olan sürede anne ve oğlakları birlikte Gökçeada’nın doğal koşulları altında yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Grup I’deki oğlaklar ortalama 90 günlük yaşta sütten kesimlerini takiben; Grup II ve III’deki oğlaklar ise ortalama 120 günlük yaşta kesime sevk edilmişlerdir. Oğlakların karkas kompozisyonları diseksiyon ile belirlenmiştir. Her karkas parçası et, kemik, deri altı yağ, kaslar arası yağ ve diğer dokular (damar, tendo, sinir ve lenf yumrusu) olarak beş kısma ayrılmış, buharlaşma kaybı da ayrıca hesaplanmıştır. Oğlak karkasları et oranı yönü ile değerlendirildiğinde; boyun, etek, kol, uzun but ve kuyrukta gruplar arasında istatistiki bir farklılık bulunmaz iken (P>0.05), sırt (P<0,001) ve bel (P<0.01) bölgelerinde ise Grup I lehinde farklılıklar tespit edilmiştir. Karkastaki kemik ve toplam yağ oranları tüm üretim sistemleri ve karkas bölümleri için istatistiki bakımdan önemli farklılıklar oluşturmuştur. Grup III’teki oğlakların karkas parçalarında kemik oranlarının en düşük, total yağ oranlarının ise en yüksek yüzdelik seviyede olduğu tespit edilmiştir (P<0.01). Sonuç olarak, değişik karkas parçaları genel olarak değerlendirildiğinde, süt oğlakları ile entansif sistem oğlaklarının daha az yağlı karkas ürettiği, sırt ve bel bölgelerindeki et oranları bakımından da süt oğlaklarının daha yüksek orana sahip olduğu belirlenmiştir.

Keywords