Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Dec 2019)

Dış Borçlanma ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Üzerine Ampirik Bir Uygulama 1980-2017

  • İclal Çöğürcü,
  • Hatice Tuna

Journal volume & issue
no. 42.1
pp. 309 – 321

Abstract

Read online

Günümüzde az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin arzu ettikleri büyüme seviyesine ulaşabilmeleri için yatırımlarını finanse edecek ulusal tasarrufları yetersiz kalmaktadır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ihracat seviyelerinin düşük olması döviz kıtlığına neden olmaktadır. Bir ülkede döviz kıtlığı varsa döviz kuru yükselecektir. Döviz kurunun yükselmesiyle teorik olarak ihracat artıp ithalat azalacaktır. Ancak Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde üretilen malların hammadde ve ara malları da ithal olduğu için döviz kurunun yükselmesi ve ulusal tasarrufların eksik olması ekonomik büyümeyi olumsuz etkilemektedir. Tüm bu sebeplerden dolayı dış borçlanma bu ülkelerde sık başvurulan finansal bir kaynak haline gelmektedir. Büyüme ekollerine bakıldığında klasik büyüme modelinin varsayımlarına göre ekonomik büyümenin kaynağı yatırımlardır. Yatırımlar üretimin artmasını sağlamaktadır. Literatürde çağdaş büyüme modellerinden Harrod-Domar modeline göre de büyümenin temelinde yatırımlar vardır. Neoklasik modele bakıldığında ise çıktının büyüme oranını tayin eden etken yine yatırımlardır. Ekonomik büyüme, belirli bir dönem içinde üretim faktörlerinde meydana gelen artışlar sonucunda üretilen mal ve hizmet miktarının artmasıdır. Üretim faktörleri; iş gücü, doğal kaynak, sermaye ve teknolojidir. Ekonomik büyüme için önemli bir etken olan yatırımlar ülkemizde yetersiz olduğu için dış kaynaklardan borçlanma kaçınılmaz bir durum olmaktadır. Literatürde dış borçlanmanın ekonomik büyümeye etkisi, bu iki kavram arasındaki ilişki tartışmalı olsa da çalışmaların büyük bir kısmında yüksek dış borçlanmanın ekonomik büyümeye negatif etkisi olduğu yönündedir.Bu çalışmada Türkiye’de dış borçların ekonomik büyümeye etkisi 1980-2017 dönemi yıllık veriler kullanılarak yapılan VAR analizi ve Granger Nedensellik Testi ile incelenmiştir. İlk olarak birim kök sınaması ile serilerin durağanlığı test edilmiş, seriler durağanlaştırılmış sonrasında VAR analizine geçilmiştir VAR analizi kısaca makroekonomik değişkenler arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Son zamanlarda ekonometrik analizlerde sıklıkla başvurulan bir yöntem olmuştur. VAR modelinin tercih edilmesinin nedeni olarak makroekonomik modellerde kullanılan değişkenlerin dışsallığının kesin olarak bilinmediği durumlarda VAR modelinin kullanılabilir olması gösterilebilir. . Bu testlerin tercih edilmesinin sebebi araştırmanın konusu olan dış borç-büyüme arasında ilişki olup olmadığını test edebilmektir. Yapılan analizlerin sonucunda dış borçlanma ve büyüme arasında bir nedensellik ilişkisi bulunamamıştır.

Keywords