Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi (Jun 2020)

Memleketini Anlatan Seyyahlar: Trabzonlu Seyyahların Metinlerinde Trabzon

  • Fulya Üstün Demirkaya,
  • Oğuz Kırcı

DOI
https://doi.org/10.21497/sefad.756108
Journal volume & issue
no. 43
pp. 435 – 466

Abstract

Read online

Coğrafik ve stratejik konumunun sağladığı, doğu ve batı arasında ticari ve askeri, kara ve deniz bağlantısının merkezi olma rolü ile Trabzon, merak duygusuyla hareket eden birçok seyyahın gezi güzergâhında yerini almıştır. Bu metin, Trabzon kentini, yabancı bir ziyaretçinin gözlemlerinden daha fazlasını içeren, kendileri de Trabzonlu olmaları nedeniyle aynı zamanda deneyimleyen seyyahların gözünden anlamayı hedeflemektedir. Trabzon doğumlu olan Aşık Mehmed (16.yy), Minas Bıjışkyan (19.yy) ve Şakir Şevket (19.yy) ile babası Trabzonlu olan İsmail Safa’nın (19.yy), kentin tarihi, yapıları, kitabeleri, sokakları, pazar ve mahalleleri, demografik yapısı ve halkın gündelik yaşamına ilişkin aktardıkları, zaman zaman birbiri ile çelişip zaman zaman örtüşen ve/veya birbirini tamamlayan bilgiler karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. İsmail Safa’nın manzum eseri kentin fiziksel dokusu konusunda net bilgiler vermediği için çalışma kapsamında kullanılamamıştır. Seyahatnamelerde yer alan bilgilerin değerlendirilmesi temelde kentin fiziki dokusunu anlamaya yöneliktir. Bu nedenle seyyahların metinleri, kentin tarihsel olarak bulunduğu yer-topografyası ile fiziki dokusunun parçası olan liman, dini-askeri-ticari-sivil yapılar ve bu dokunun tamamlayıcısı mahalleler üzerine odaklanarak ele alınmıştır. Üç seyyahın verdiği bilgiler toplu olarak değerlendirildiğinde; Aşık Mehmed ve Şakir Şevket, ağırlıklı olarak kentin Osmanlı Dönemi dokusuna dikkat çekerken, Şakir Şevket ile aynı dönemi anlatmasına karşın Bıjışkyan ağırlıklı olarak Osmanlı öncesi veya Osmanlı dönemi gayrimüslim yapılarına vurgu yapar. Seyyahların yaşadıkları dönem ve sahip oldukları kimliklerinin (dini, siyasi, mesleki vb.) izleri metinlerde takip edilebilmektedir. Bu bağlamda seyyahlar memleketlerini kendi yaşam perspektifinden anlatırken, farklı hikâyelere ulaşmamıza, doğru bilinenlerin sorgulanmasına olanak tanımış, pek çok kaynakta bahsedilmeyen, varlığını bildiğimiz ancak takibini yapamadığımız, fiziki tanımlamanın mümkün olmadığı pek çok yapı/yere ilişkin betimlemeler ile önemli bilgi eksikliğinin tamamlanmasını sağlanmıştır.

Keywords