TSBS Bildiriler Dergisi (Aug 2022)
Türk Hanedanları Tolunoğulları ve İhşîdîler Hâkimiyetinde Kudüs ve Mescid-i Aksâ
Abstract
Dünyanın kadîm şehirlerinden Kudüs’ün, üç semavi din olan Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâmiyet için kutsiyeti haiz dini bir merkez olması, önemini biraz daha artırdığı gibi pek çok saldırıya ve istilaya maruz kalmasına da yol açtığı söylenebilir. İnsanlık tarihi bakımından da önemli olan bu şehrin İslâm’ın ilk kıblesi olması, Mekke ve Medine’den sonra ibadet maksadıyla yolculuk yapılabilecek üç harimden biri kabul edilmesi açısından Müslüman yöneticiler tarafından ayrıca bir iktidar ve güç mücadelesi bağlamında ele alındığı belirtilmelidir. Kudüs ve Mescid-i Aksâ, Hulefa-i Raşidîn, Emevîler ve Abbâsîlerin idaresinde iki buçuk asır kaldıktan sonra bağımsız hareket eden Türk valileri tarafından kurulan Kahire merkezli hanedanlarca yaklaşık altmış yıl boyunca idare edilmiştir. Abbâsîler’in iktidar gücünün zayıfladığı dönemlerde Mısırda Tolunoğulları hanedanını kuran Ahmed b. Tolun’un 264/878’de Filistin’i almasıyla birlikte Kudüs ve Mescid-i Aksâ’nın idaresi bundan böyle yaklaşık iki asır kadar Kahire merkezli devletlerin idaresinde kalmıştır. Kudüs’ün kontrol edilmesi sonuçta her iki hanedana iki önemli şey kazandırmıştır. İktidarlarının meşruiyetlerine zemin hazırladığı gibi kendilerinin Abbâsî halifeliği nezdinde kabul görmelerine de yardımcı olmuştur. Filistin ve dolayısıyla Kudüs hakkında siyasî iktidarların ya da dinî otoritelerin birbirleriyle mücadeleleri bir yana bu şehir, Fâtımîler’le Karmatîler ve Cerrâhîler başta olmak üzere çeşitli bedevî kabileler arasındaki güç mücadelesine de sahne olmuştur. Daha ziyade klasik İslâm tarihi kayaklarından yararlanılarak kaynak taraması yöntemiyle hazırlanan bu çalışmada, Kudüs ve Mescid-i Aksâ özelinde Türk valiler tarafından kurulan Tolunoğulları ve İhşîdîler’in iktidarında yaklaşık bir asır kadar olan süre zarfında siyasî-idarî, dinî, tarihî ve kültürel gelişmelerin analiz edilmesi amaçlanmıştır. Kudüs ile alakalı pek çok araştırma olmakla birlikte bu iki hanedan dönemleri özelinde çalışmaların yeterli olmadığı değerlendirilmiştir. Bu araştırma, alandaki mevcut çalışmalara katkı sunmak amacıyla hazırlanmıştır.
Keywords