Eskiyeni (Mar 2024)

Peter Berger Örneğinde Sekülerleşme Tartışmaları: Etkiler ve Fikrî Değişim

  • Fatma Özer,
  • Ahmet Özalp

DOI
https://doi.org/10.37697/eskiyeni.1403605
Journal volume & issue
no. 52
pp. 79 – 99

Abstract

Read online

Din, insan yaşamını derinden etkileyen kurumların başında gelmektedir. Uzun yıllar boyunca dinin toplum yaşamı üzerine etkileri çok sayıda bilim insanı tarafından tartışma konusu olmuştur. Bu açıdan dinin toplum üzerindeki etkisi bilim insanları tarafından değişen toplumsal ve dönemsel şartlar nedeniyle her zaman araştırılmaya değer bulunmuştur. Özellikle, son dönemlerde birey ya da toplumun dinin toplumsal etkilerinden uzaklaştığı ya da insan üzerindeki etkisinin farklı yollarla artması problemi çok sayıda sosyoloğu bu konu özelinde araştırmalara itmiştir. Bu konu özelinde Peter Berger de görüşleri ve fikirleri açısından din sosyolojisi alanındaki önemli isimlerden biridir. Berger, dinin zamanla değişen doğası hakkındaki düşüncelerini sistematik hâle getirirken Karl Marks, Emile Durkheim ve Max Weber’den büyük ölçüde etkilenmiştir. Bu çalışmada, öncelikle Berger’in yöntem olarak eserlerinde kullandığı fenomenolojik yaklaşım ve gerçekliğin sosyal inşasına yönelik görüşleri detaylı bir şekilde ele alınacaktır. Bununla beraber Weber, Durkheim ve Marks’ın Berger’in sekürlerleşme tezi üzerindeki etkileri tartışılacaktır. Son olarak da Berger’in sekülerleşme ve desekülerleşme konusundaki düşünceleri ayrıntılı olarak analiz edilecektir. Çalışmada literetatür tarama tekniği kullanılmıştır. Çalışmanın temel amacı, ülkemiz alan yazınına katkı sağlamakla birlikte, Berger’in sekülerleşme tezinde zaman içinde meydana gelen değişimleri anlamaktır. Çalışmayı biçimlendiren ana soru Berger’e göre toplumsal yaşamda dinin insan hayatı üzerindeki etkilerinin zamanla nasıl değişime uğradığıdır. Çalışma sonuçlarına göre Berger, kurucu sosyologların fikirlerinden sekülerleşme konusunda oldukça etkilenmiştir. Ancak, Berger’in moderniteye bir tepki olarak gelişen dünya genelindeki yeni dinî hareketlerin canlanmasını analiz edebilmek için desekülerleşme tezini ortaya attığı görülmektedir. Ek olarak, Berger'in çalışmalarında daha çok toplumsal inşacı ve yorumlamacı yaklaşımları kullandığı anlaşılmakla birlikte fenomenolojiden de yararlandığı düşünülmektedir. Berger’in sekülerleşme ve desekülerleşme konusundaki fikirleri bu konu özelinde araştırmalar yapan bilim insanlarına yol göstermesi de beklenmektedir.

Keywords