Turkish Academic Research Review (Mar 2024)
Kitâbü’l-İdrâk’ta Geçen “Artmak” Kelimesi Ve “+Mak” Eki İle İşlevi Üzerine
Abstract
Divanü Lûgat’it-Türk’te Türk boyları arasında sayılan Kıpçaklar, geniş bir coğrafyada hüküm sürmüş, uzun bir süre siyasi varlıklarını sürdürmüşlerdir. Yaklaşık iki yüz yıl Karadeniz’de hüküm süren Kıpçaklar sınırlarını Talas bölgesinden Tuna’ya, Kafkaslarda Kuban bölgesi ile kuzeyde İtil Bulgarlarına kadar genişletmişlerdir. Bu bölge “Deşt-i Kıpçak” olarak anılmaktadır. Kıpçaklar, Altın Orda ve Memlûk Devletleri bünyesinde de yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Bu süre zarfında da çok sayıda eser kaleme almışlar; ayrıca Arapça ile Farsçadan çok sayıda yapıtı da tercüme etmişlerdir. Bu dönemin önemli eserlerinden biri de “Türklerin Dilini Anlama Kitabı” anlamına gelen ve tam adı Kitâbü’l-İdrâk li Lisâni’l-Etrâk olan eserdir. Memlûk Kıpçakçası ile yazılan bu eser, iki bölümden oluşan bir gramer kitabıdır. Mısır’da konuşulan Türkçenin teorik gramerini ortaya koyan bu eser, iki bölümden oluşmaktadır. Eserin birinci bölümü, 2200 kelimenin yer aldığı sözlük kısmıdır. İkinci bölüm, Arapçanın nahiv ve tarif kurallarına göre Türkçe dilbilgisinin yazıldığı kısımdır. Türkçe dilbilgisi ve Türkçe kelimelerin de yer aldığı bu eserde geçen “artmak” kelimesi dikkati çekmektedir. Yaptığımız araştırmalarda kelimenin daha önceki dönemlerde “heybe” anlamıyla kullanılmadığı tespit edilmiştir. “Artmak” kelimesi “heybe” anlamıyla ilk olarak Tarihî Kıpçak Türkçesinde karşımıza çıkmaktadır. Daha önceki dönemlerde “heybe” anlamında farklı dönemlerde farklı kelimelerin kullanıldığı belirlenmiştir. Bu kelimeler içerisinde en dikkat çekici olan da “artmak” kelimesi ile yapıca ve anlamca benzerlik gösteren “arçı” kelimesidir. Yaptığımız araştırmada “artmak” kelimesinin etimolojisine bu alandaki yapıtların sadece birkaçında rastlanmıştır. O eserlerde de -genelde- kelimenin etimolojisinin tek bir görüşe dayandırıldığı, farklı açıklamalar yapılmadığı görülmüştür. Bazı etimoloji sözlüklerinde ise kelimenin örnek olarak verildiği ancak onunla ilgili hiçbir açıklama ya da yoruma yer verilmediği belirlenmiştir. Kanaatimizce kelimenin etimolojisi, “sırt” anlamında kullanılan “art” kelimesine eşya ismi yapma işlevi olan “+mAk” eki getirilmesiyle oluştuğu şeklinde olmalıdır. Bu kelimeyle, genelde giyecek ismi yapma işlevi olan “+mAk” ekinin farklı bir işlevi daha tespit edilmektedir. Çünkü bu ek, daha önceki dönemlerde de sadece birkaç kelimede tespit edilmiş ve tek işlevi ile karşımıza çıkmıştır. Bunun yanı sıra “art” kelimesinin anlamı da bu kelimede “sırt, boyunun arkası” olmalıdır. Çünkü heybe, hayvanların eyerinin üzerine konularak ya da insanların omuzdan sırta alarak eşya taşımalarına yarayan bir nesnedir. Geniş bir alana yayılan Kıpçakların “artmak” örneğinde olduğu gibi bazı eşyalara farklı isim vermeleri, Türkçenin kelime türetme zenginliğini ortaya koymaktadır. Tarihî Kıpçak Türkçesinde tespit edilen bu kelime, dönemin kelime çeşitliliğini ve ağız farklılığını ortaya koyması bakımından da ilgi çekici bir şekildir. Çünkü farklı bir eserde kelimenin belki de ağız farklılığı nedeniyle başka bir şekli tespit edilmiştir. Sadece bu dönemde tespit ettiğimiz kelime ilginçtir ki günümüz Kıpçak grubu içerisinde yer alan Karaçay – Malkar ile Kırgız Türkçesinde aynı anlamda ve “artmak” şekliyle varlığını devam ettirmektedir. Bunun yanı sıra Anadolu’nun çeşitli yerlerinde “büyük heybe” anlamıyla “artmak” kelimesinin kullanıldığı da tespit edilmiştir. Kelimeyle ilgili etimolojik yorumun yapılmamış olması, bizi benzer kullanımlara yöneltmiştir. Geçmiş dönemlerde “heybe” anlamında kullanılan kelimeler ve Eski Türkçede birkaç kelimede farklı işlevde kullanılan “+mAk” ekinden yola çıkılarak kelimenin etimolojisi yapılmaya çalışılmıştır. Bu çalışma ile etimoloji sözlüklerinde pek yer bulmayan “artmak” kelimesinin etimolojisiyle ilgili görüşümüz sunulacaktır. Ayrıca Eski Türkçede sadece birkaç kelimede tespit edilen ve giysi isimleri türetme işlevi olan “+mAk” ekinin “artmak” kelimesi aracılığıyla farklı bir işlevde kullanıldığı belirtilecektir.