Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Mar 2022)

SOĞUK SAVAŞ SÜRECİNDE TÜRK SAĞ DÜŞÜNCESİNDE AYDIN İMGESİ

  • Bayram KOCA,
  • Ekin Kadir SELÇUK

DOI
https://doi.org/10.16953/deusosbil.953827
Journal volume & issue
Vol. 24, no. 1
pp. 223 – 244

Abstract

Read online

ÖZ: Türkiye’de Soğuk Savaş’ın yoğun yaşandığı dönem, 1960 ile 1980 yılları arasıdır. Bu süreçte, solcu aydınların kamusal alanda hâkimiyeti olduğu söyleyebilir. Hatta kimi solcu aydınlar, ordudaki bazı subaylarla işbirliği yaparak darbe ile yönetime gelmeye çalışmışlardır. Soğuk Savaş sürecinde solcu aydınların kamusal alandaki etkinliğine tepki olarak Türk sağı aydınlarının örgütlendiğini ve onlara karşı devleti/düzeni korumaya çalıştığını gözlemleriz. Bu çerçevede Soğuk Savaş sürecinde Türk sağı aydınlarının, komünizme karşı bir şekilde konumlandıklarını iddia edebiliriz. Türk Sağı aydınları, kendilerini “yerli ve milli” saymakta, solun ise bu topraklara modernleşme politikaları sonrası “suni ve köksüz” bir şekilde geldiklerini öne sürmektedirler. Türk Sağı aydınları, modernleşme politikaları ve sonrasındaki Kemalist reformlarla Türkiye’de millî kültürün ihmal edildiğini iddia etmekte ve millî kültürdeki bu ihmalden dolayı solun ülkeye girdiğini öne sürmektedir. Bu minvalde sağ düşünce, Soğuk Savaş sürecinde sola karşı millî kültürü güçlendirmeye çalışmıştır. Bu çalışmanın amacı, 1960-1980 yılları arası sağ düşüncede “aydın” kavramına dair yaklaşımları ele almaktadır. Bu çerçevede Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu, Cemil Meriç, Mümtaz Turhan, Erol Güngör ve Sabri Ülgener’in aydın kavramına yönelik düşünceleri ele alınacaktır. İlk olarak sağ düşüncede modernleşme, anti-komünizm ve Kemalizm imgesine yer verilecek, sonrasında Türk sağı aydınlarının millî kültürün güçlendirmesine dair düşünceleri tartışılacaktır. Son olarak ise 1970’lerde sağ düşüncenin çatı örgütü olan Aydınlar Ocağı deneyimi ele alınacaktır. ABSTRACT: Cold War intensely experienced between 1960 and 1980 in Turkey. In this process, it can be said that leftist intellectuals dominated the public sphere. Some leftist intellectuals even tried to come to power with a military coup by cooperating with some officers in the army. During the Cold War, we observe that Turkish right-wing intellectuals are being organized in response to the activity of left-wing intellectuals in the public sphere and are trying to protect the state/order against them. Turkish right-wing intellectuals consider themselves as "indigenous and national" and claim that the leftists came to these lands by "artificial and rootless" after the modernization policies. Turkish right-wing intellectuals claim that national culture has been neglected through modernization policies and Kemalist reforms in Turkey and assert that the left-wing has entered the country due to this neglect of national culture. In this respect, the right-wing thought tried to strengthen the national culture against the left-wing during the Cold War. The aim of this study is to examine the approach of the right-wing thought to the concept of “intellectuals” between the years 1960-1980. In this framework, Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu, Cemil Meriç, Mümtaz Turhan, Erol Güngör and Sabri Ülgener's thoughts on the concept of intellectuals will be included. First of all, images of on modernization, anti communism and Kemalism in the right-wing thought will be given, and then the views of the right-wing intellectuals on strengthening the national culture will be discussed. Finally, the experience of the Intellectuals Hearth (Aydınlar Ocağı), the umbrella organization of right-wing intellectuals in the 1970s, will be discussed.

Keywords