Sufiyye (Dec 2021)

Aslî Günah Kavramını Mevlânâ’nın Günah Tasavvuru İle Birlikte Yorumlamak

  • Abdullah Kuşlu

DOI
https://doi.org/10.46231/sufiyye.969573
Journal volume & issue
no. 11
pp. 229 – 254

Abstract

Read online

Hz. Âdem’in yasak ağaca yaklaşması ve cennetten çıkarılması insanoğlunun başlangıç hikâyesidir. Dolayısıyla Allah-insan ilişkisi bağlamında bu konu semâvî dinlerin ortak konusudur. Her ne kadar semâvî dinler bu meseleyi kendi inanç ilkeleri açısından farklı perspektiflerden ele alsa da bu konuda en çok tartışmanın Hristiyan düşüncesinde olduğu öngörülebilir. Pavlus, Âdem Peygamber’in yasak ağaca yaklaşmasını ilk günah olarak yorumlayarak fikirlerini Hristiyan düşüncesinin merkezine taşımış ve onun fikirleri sonraki zamanlarda daha geniş bir şekilde Hristiyan teologlar tarafından tartışılarak özellikle Augustinus tarafından sistematize edilmiştir. Pavlus’un düşüncesine göre Âdem Peygamber’in kendi iradesiyle yasak ağaca yaklaşmasından dolayı insanın kötülüğü tercih edebilme potansiyeli (irade) ortaya çıkmış ve insan kötülükle tanışmıştır. Bundan böyle bütün insanların üzerinde bu günahın izleri görülecektir, çünkü Âdem Peygamber hataya düştüğünde aslında onun sulbünde bütün insanlık günaha düşmüştür. Aslî günah teorisi Hristiyan düşüncesinin sadece Tanrı ya da insan tasavvurunu değil dünya hayatı ile ilgili tasavvurunu da etkilemiştir. Bu bağlamda günahın bir sonucu olarak insan için bu dünya hayatı bir sürgün yeri, bir cezalandırılma mekânıdır ve insan bu dünyaya atılmıştır. Mevlânâ’nın eserlerinde de dünya hayatının, mahpus, sürgün yeri, dar bir ova, Yusuf’un zindanı, ısınmış hamam gibi metaforlarla anıldığını görmekteyiz. Sözkonusu makale Âdem peygamber’in cennetten dünya hayatına gönderilmesinden ve dünya hayatıyla ilgili bazı metaforik anlatımlardan hareketle Mevlânâ’nın günah tasavvurunu izah etmektedir. Makale, Mevlânâ’nın dünya hayatıyla ilgili bazı beyitlerinin Pavlus’un karamsar bir dünya tasavvuru ve günah teorisiyle örtüşüp örtüşmediğini anlamayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda Pavlus ve Mevlânâ’dan hareketle Hristiyan ve İslâm düşüncesinin insan, günah ve dünya hayatıyla ilgili tasavvurları hakkında bütüncül bir perspektif ortaya koymayı hedeflemektedir.

Keywords