Sakarya Tıp Dergisi (Jun 2022)
Cinsiyet ve Medeni Durum ile Stres Zemininde Oluşan Hastalıkların İlişkisi
Abstract
Özet Amaç Bu çalışmada hastane başvurularında özellikle depresif bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, baş ağrısı bozuklukları ve fibromiyalji sendromu gibi stres temelinde gelişen hastalık tanıları alan vakaların cinsiyet faktörünün reproduktif yaş aralığındaki mukayeseli istatiksel analizini yapmak amaçlanmıştır. Yöntem Çalışmada bir kamu hastanesine üç ayda başvuran 20-45 yaş aralığındaki hastaların retrospektif olarak hasta kayıt bilgileri taranmış, başvurdukları poliklinikler, yaş aralıkları, aldıkları tanılar, medeni durumları kaydedilmiş ve bu parametrelerle sistematik veri analizi yapılmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseni araştırmanın yöntemi için seçilmiştir. Bulgular Psikiyatri polikliniğine başvuran 20-45 yaş arası depresyon tanısı alan hastaların %70’i kadınlardan %30’u erkeklerden, anksiyete tanısı alan hastaların %69’u kadınlardan %31’i erkeklerden oluşmaktadır. Fibromiyalji sendromu tanısı alan hastaların %93’ü kadınlardan %7’si erkeklerden oluşmaktadır. Nöroloji polikliniğine başvuran 20-45 yaş arası baş ağrısı bozukluğu tanısı alan hastaların %66’sı kadınlardan %34’ü erkeklerden oluşmaktadır. Medeni hal özelinde incelendiğinde evli kadınların bahsi geçen stres temelli hastalık tanılarını daha fazla aldığı izlenmektedir. Evli kadınların en sık depresyon, ikinci sıklıkta baş ağrısı tanısı, üçüncü sıklıkla anksiyete bozukluğu tanıları aldıkları gözlenmektedir. Sonuç Reproduktif yaş aralığında kadınların erkeklere kıyasla hastaneye başvuru ve strese bağlı hastalık tanıları almasındaki yoğunluk kadının fiziksel, ruhsal ve sosyodemografik etkenlerden çok daha fazla etkilendiği ve psikolojik açıdan 30-35 yaş aralığında bu etkilerinin en üst düzeye ulaştığı ayrıca evli olmanın kadınlar için stres ve iş yükü getirisiyle hastalıkların ortaya çıkışını kolaylaştırdığı sonucunu doğurmaktadır.
Keywords