Sosyal Ekonomik Araştırmalar Dergisi (Dec 2006)
OTEL YÖNETİCİLERİNİN LİSANS DÜZEYİNDE TURİZM EĞİTİMİ ALMIŞ İŞGÖRENLERİ İLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMELERİ: ANKARA’DAKİ DÖRT VE BEŞ YILDIZLI OTELLERDE BİR ARAŞTIRMA
Abstract
Günümüzde büyük bir gelişme eğilimi içerisinde olan turizm sektörü, bir yandan yarattığı istihdam ve gelir, bir yandan da diğer sektörlerle olan ilişkisi açısından oldukça önemli bir konuma gelmiştir. Bu gelişim sürecini etkileyen en önemli öğelerden biri, şüphesiz ki, gereksinim duyduğu bu alana özgü eğitim almış nitelikli işgörenlerdir. Turizm alanında verilen eğitim ve bu eğitimin niteliği, işgücünün etkinliğini ve verimliliğini doğrudan etkileyerek, gerek işletmelere gerekse ulusal ekonomiye olumlu katkılar sağlayacaktır. Bu araştırmanın amacı, otel yöneticilerinin işletmelerinde çalışmakta olan lisans düzeyinde turizm eğitimi almış işgörenleri ile ilgili değerlendirmelerini araştırarak, lisans düzeyinde turizm eğitimi almış işgörenlerin niteliklerinin bir incelemesini yapmaktır. Bu yolla, verilen turizm eğitiminin eksik yönleri ve geliştirilmesi gereken yönleri de belirlenebilecektir. Bu amaç doğrultusunda, Ankara’daki dört ve beş yıldızlı otel işletmelerinde bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Araştırma kapsamında otel yöneticilerinin (s = 137) yapılandırılmış bir anket formunu doldurmaları istenmiştir. Anket uygulaması ile elde edilen verilerin analizi sonucunda yöneticilerin, lisans düzeyinde turizm eğitimi almış işgörenleri ile ilgili değerlendirmelerini açıklayan altı boyut etrafında toplanmış 36 öğeden oluşan bir yapı belirlenmiştir. Elde edilen altı boyut, “iletişim“, “yönetsel başarı”, “mesleki başarı”, “kişisel gelişim ve etik”, “deneyim ve profesyonellik” ve “vizyon ve çözümleyici düşünce” olarak adlandırılmıştır. Yöneticilerin, lisans düzeyinde turizm eğitimi almış işgörenleri ile ilgili genel değerlendirmelerinin olumlu olmasıyla birlikte, “vizyon ve çözümleyici (analitik) düşünce”, “yönetsel başarı” ve “mesleki başarı” boyutlarında diğer boyutlara göre söz konusu işgörenleri daha az başarılı buldukları anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, yöneticilerin işgören niteliği konusundaki görüşleri bazı demografik özelliklerine göre anlamlı farklılıklar da göstermektedir.