Mütefekkir (Dec 2022)

Fıkıh İlminde Şiirle İstişhâd: el-Mebsût Örneği

  • Ünal ŞAHİN

DOI
https://doi.org/10.30523/mutefekkir.1219561

Abstract

Read online

Şiir en eski uygarlıklarda dahi yer bulmuş edebî bir türdür. Her toplum şiire ayrı bir önem atfetmiş ve şiir beslendiği kültüre göre farklılık göstermiştir. Şiir ve şair İslâm öncesi Arap toplumunda çok ayrı bir mevkiye sahip olmuş ve bu kültürde şiir en büyük ve en etkin sanatsal faaliyet aracı olarak görülmüştür. Bu yönüyle İslâm’dan önceki Arap toplumunun şiir ve şairler ile sıkı bir ilişki içinde olduğunu söylemek mümkündür. İnsan kelamının zirve ürünleri, şairlerin dilinde vücut bulmuş ve yaşadığı topluma yön vermiştir. Lügat ve kelimelerin ince anlamlarına vukufiyetleri nedeniyle şairlerin herhangi bir kelimeyi kullanmaları, bu istimalin insanlar tarafından istidlal için elverişli kabul edilmesini sağlamıştır. İslâm’ın gelmesiyle birlikte Kur’ân’ın daha iyi anlaşılması ve bazı kelimelerin açıklamaları için şiirlere başvurulmuştur. İslâmî ilimlerde şairlerin şiirleriyle istişhâdı sadece tefsir alanında değil aynı zamanda diğer disiplinlerin hemen hepsinde önemsenmiştir. Bu bağlamda fakihler de eserlerinde şairlere ve şiirlerine yer vermiş ve kullandıkları kelimeler ile istişhâdda bulunmuşlardır. Fukahanın şairlerin şiirleriyle istişhâdda bulunduğu noktalar bu çalışmada konu edinilmiştir. Özellikle Hanefî mezhebinde muteber bir metin olması, kendisinden sonraki bütün fukahayı derinden etkilemesi ve şiir ile istişhâd edilen yerlerin fazla olması sebebiyle Serahsî’nin (ö. 483/1090) el-Mebsût adlı eseri tercih edilmiştir. Bu çalışmanın ilk kısmında İslâm’ın ilk dönemlerinde şiir ile istişhâd konusu ele alınacak, devamında Serahsî’nin istişhâd ettiği şiirlerdeki sıhhat problemi üzerinde durulacaktır. Sonrasında ise Serahsî’nin şiir ile istişhâd ettiği noktalar ele alınacaktır.

Keywords