Cumhuriyet İlahiyat Dergisi (Jun 2017)
Yaz Kur’an Kursu Öğreticilerinin Eğitim-öğretim Yeterlikleri: Bolu İli Örneği
Abstract
Bu araştırma farklı kadrolarda görev yapan Yaz Kur’an Kursu öğreticilerinin eğitim-öğretim yeterlikleri konusundaki algısını ölçmeyi amaçlamaktadır. Nicel tarama modeli kullanılan araştırmada veri toplama aracı olarak anket tekniğinden yararlanılmış, Yaz Kur’an Kursu öğreticilerinin eğitim-öğretim yeterliklerini ölçmek için hazırlanan ölçek Bolu’da görev yapan ve bu kurslarda aktif rol alan 225 öğreticiye uygulanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliği için uygulanan faktör analizi sonucunda yedi faktörde toplanan ve KMO değeri .93 olan bir ölçek elde edilmiştir. Ölçeğin genel ortalamasına bakıldığında katılımcıların eğitim-öğretim yeterlikleri konusunda yüksek sayılacak (M=3.96) olumlu bir algıya sahip oldukları görülmüştür. Ölçeği oluşturan altı boyut içinden özellikle metot-teknik ve mesleki gelişim alanlarının ölçek ortalamasının altında (M= 3.39; 3.76) bir yeterlik algısına işaret ettiği tespit edilmiş, özellikle bu iki alanla ilgili eksiklerin giderilmesi için bazı tedbirlerin alınmasının gerekli olduğu değerlendirilmiştir. Yapılan farklılık analizleri neticesinde ise cinsiyet, görev, görev yeri, yaş ve mesleki kıdem değişkenlerinin ölçeğin genel ortalamasında ya da ilgili boyutların en az birinde p<.05 anlamlılık düzeyinde bir farklılığa sebep olduğu saptanmıştır. Kur’an Kursları Cumhuriyet Dönemi boyunca halkın din eğitimine dair ihtiyacını, özellikle de Kur’an-ı Kerim okumayı öğrenmeye dönük gereksinimini karşılamaya hizmet eden en temel din eğitimi kurumlarından biridir. Başlangıç itibariyle Hz. Peygamber zamanına kadar geri götürülebilen fakat daha özelde küttâb, dârülkur’ân ve dârülkurrâ gibi kendisinden önceki kurumların bir devamı olarak da görülebilecek olan bu kurumlar “Kur’an Kursu” adıyla Cumhuriyet Döneminin başlarında, 1925 yılında tarih sahnesine çıkmıştır. 1950 yılına kadar inişli çıkışlı bir seyir izleyen Kur’an Kurslarının sayısı bu tarihten sonra sürekli olarak artış göstermiştir. Bugün Diyanet İşleri Başkanlığı halkı din konusunda bilgilendirmeyle ilgili yasal sorumluluğunu temelde camiler ve bu kurslar eliyle gerçekleştirmektedir. Her yıl yaklaşık 1.600.000 öğrenciye ev sahipliği yapan Yaz Kur’an Kursları bu kapsamda yürütülen faaliyetlerin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu kursların öğretici kadrosu imam, müezzin ve Kur’an Kursu öğreticilerinden oluşmakta olup ilgili personelin mesleki yeterliklerinin sürekli değerlendirilmesine ihtiyaç vardır. İhtiyaç ve eksiklerine göre onların muhtelif hizmet içi eğitimlerle desteklenmesi ve bu alana eleman yetiştiren yükseköğretim kurumlarına ait programların da ilgili personelin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde gözden geçirilmesi gerekmektedir. Bu kursların temel amaçlarından bazıları şunlardır: Kur’an’ın nasıl okunacağını ve anlamını öğretmek, öğrencilerin dinî bilgisini geliştirmek ve onların dinî sosyal ve kültürel faaliyetlerden yararlanmasını sağlamak.Bu araştırmanın amacı Yaz Kur’an Kursu öğreticilerinin eğitim-öğretim yeterliklerini ölçmektir. Zira bu kursların başarısı öğreticilerin bu alandaki yeterliliğiyle yakından ilişkilidir. Araştırmada nicel tarama modeli kullanılmış, veri toplamak için ise anket tekniğinden yararlanılmıştır. Araştırmanın örneklemi Bolu ilinde imam, müezzin ve Kur’an Kursu öğreticisi gibi farklı pozisyonlarda görev yapan 225 Yaz Kur’an Kursu öğreticisinden oluşmaktadır. Öğreticilerin yeterliklerini ölçmek üzere bir eğitim-öğretim yeterlik ölçeği geliştirilmiştir. Ölçeğin yapı geçerliliğini test etmek için açıklayıcı faktör analizi uygulanmış ve ölçeğin eğitim-öğretim yeterliklerinin farklı yönlerini temsil eden yedi alt boyuta ayrıldığı tespit edilmiştir. Bu alt boyutlar iletişim, rehberlik, metot-teknik, değerlendirme, mesleki gelişim, derse hazırlık ve öğretimi düzenlemedir. Ölçeğin KMO değeri .93, güvenilirlik katsayısı ise .95 olarak bulunmuştur. Bu sonuçlar ölçeğin yüksek derecede güvenilir ve ölçülmek istenen şeyi ölçmek için kullanışlı olduğuna işaret etmektedir. Ölçeğin açıkladığı toplam varyans ise %64.41’dir. Verilerin analizinde .05 anlamlılık düzeyi esas alınmıştır.Ölçeğin genel ortalaması 3.96’dır ve buradan hareketle Yaz Kur’an Kursu öğreticilerinin eğitim-öğretim yeterlikleri konusunda olumlu yönde yüksek bir algıya sahip oldukları söylenebilir. Esasında bu sadece öğreticilerin özalgılarını yansıtmakta olup bu yeterliklerin pratiğe ne oranda aktarılabildiği noktasında bir fikir vermemektedir. Bununla birlikte bu sonuç öğreticilerin öğretim alanında kendilerine duydukları güveni göstermesi açsından önemlidir. Alt boyutlara ilişkin ortalamalar ise sırasıyla şu şekildedir: iletişim (4.30), rehberlik (4.18), öğretimi düzenleme (4.07), değerlendirme (4.01), derse hazırlık (3.99), mesleki gelişim (3.76) ve metot-teknik (3.39). Bu sonuçlara göre alt boyutlar içinde iletişim ve rehberliğin en yüksek yeterlik algısına sahip olunan boyutlar olduğu anlaşılmaktadır. Şüphesiz bu iki boyut sadece öğretim için değil öğrencilerin kişilik gelişimi için de çok önemlidir. Bununla birlikte bu alt-boyutlar bir eğitsel arka plan ve uzmanlık gerektirmektedir. Katılımcılar içinde lisans mezunu olanların oranın %18.3 olduğu dikkate alındığında bu iki boyuta ilişkin olumlu yöndeki yüksek algının değişik araçlarla ayrıca incelenmesi gerektiği açıktır. Alt boyutlar arasından en düşük ortalamaya sahip olan ise metot-teknik boyutudur. Bu, öğreticilerin doğrudan pratikle ilgili çok önemli bir probleme sahip oldukları anlamına gelmektedir. Metot-teknik nasıl öğreteceğini bilme ve öğretim sürecinde uygun usul ve araçları seçip kullanmaya karşılık gelmektedir. Bu bilgiden yoksun olmak ilgili kursların başarısını tehlikeye sokacağından bu konuda öğreticileri eğitmek, desteklemek ve teşvik etmek için bazı önemlerin alınması gerekmektedir. Bağımsız örneklem t testi sonuçları cinsiyet değişkeninin tüm alt boyutlarında ve ölçek ortalamasında anlamlı farklılığa neden olduğunu göstermektedir. Bu, eğitim-öğretim yeterlik ölçeğinde ve tüm alt boyutlarda bayanların erkeklerden daha yüksek bir yeterlik algısına sahip oldukları anlamına gelmektedir. Görev değişkeninin ise ölçek ortalamasına ve mesleki gelişim hariç tüm alt boyutlara etki ettiği görülmektedir. İlgili değişken açısından Kur’an Kursu öğreticilerinin eğitim-öğretim yeterlik ölçeğinde ve mesleki gelişim hariç tüm alt boyutlarda imamlardan daha yüksek bir yeterlik algısına sahip olduklarını söyleyebiliriz. T testi aynı zamanda iletişim ve öğretimi düzenleme boyutlarında görev yeri değişkenine göre anlamlı farklılık oluştuğuna da işaret etmektedir. Bu, il/ilçe merkezinde çalışan öğreticilerin bu iki alt boyutta köyde/beldede çalışan öğreticilerden daha yüksek bir yeterlik algısına sahip oldukları anlamına gelmektedir. Araştırmada ikiden fazla alt gruba sahip değişkenlerin farklılaştırıcı etkisini belirleyebilmek amacıyla tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Buna ilaveten farklılığın kaynağını tespit için Tukey testinden yararlanılmıştır. Tek yönlü varyans analizi sonucuna göre iletişim, metot-teknik ve öğretimi düzenleme boyutlarının yaş değişkenine göre anlamlı düzeyde farklılaştığı tespit edilmiştir. Tukey testi iletişim boyutunda 20-34 yaş arası grubun, metot-teknik boyutunda ise 50 yaş ve üzeri grubun farklılığın kaynağı olduğuna işaret etmektedir. Öğretimi düzenleme alt boyutunda ise 20-34 yaş arası ile 50 yaş ve üzeri iki grup arasında anlamlı fark tespit edilmiştir. Genel anlamda yeterlilik algısının yaş ilerledikçe azaldığını söyleyebiliriz. Yeterlik algısı ölçeğinde anlamlı farklılığa sebep olan bir diğer değişkenin ise kıdem olduğu tespit edilmiştir. Sonuçlar ölçeğin geneli ile birlikte iletişim, metot-teknik ve öğretimi düzenleme alt boyutlarında kıdem değişkeni açısından anlamlı farklılığın ortaya çıktığına işaret etmektedir. Tukey testi sonuçlarına göre sadece 1-5 yıl kıdeme sahip olan grup ile 26 yıl ve üzeri kıdeme sahip olan grup arasında eğitim-öğretim yeterlilik algısı ile metot teknik ve öğretimi düzenleme alt boyutlarında farklılık ortaya çıkmaktadır. İletişim alt boyutunda ise farklılığın kaynağı 1-5 arası kıdeme sahip olan grup olarak tespit edilmiştir. Sonuç olarak bu araştırma Yaz Kur’an Kursu öğreticilerinin kendi eğitim-öğretim yeterlikleri konusunda pozitif yönlü yüksek bir algıya sahip olduklarını ancak özellikle metot-teknik faktörünün alt boyutlar içinde en problemli alan olarak gözüktüğünü ortaya koymaktadır.
Keywords