Cumhuriyet İlahiyat Dergisi (Jun 2021)
Memlükler Döneminde Kadınların İlmî ve Sosyal Hayatı: Necmeddin İbn Fehd’in Hocaları Özelinde
Abstract
Memlükler döneminde (648-923/1250-1517) devlet ricâlinin ilmî faaliyetleri desteklemesi, ulemânın Memlük coğrafyasına yönelimi ve çok sayıda ilmî kurumun inşa edilmesi gibi yaşanan birtakım gelişmeler, toplumda ilmî faaliyetlere olan ilgiyi daha da artırmıştır. Yoğun ilmî faaliyetlerin yaşandığı bu dönemde kadınlar da bu sahada daha fazla yer almaya başlamış ve bunun bir sonucu olarak çok sayıda kadın âlim yetişmiştir. Dönemin meşhur ilim adamlarının hocaları arasında kadın âlimlere rastlanması bu durumun açık bir ispatıdır. Nitekim 9. (15.) asrın meşhur muhaddis ve tarihçilerinden olan Necmeddin İbn Fehd’in kadın hocaları buna açık bir örnek teşkil eder. Onun dört yüz doksan yedi hocasından altmış yedisi kadındır. Mekke’nin ileri gelen bir ulemâ ailesine mensup olan Necmeddin İbn Fehd, Memlük coğrafyasındaki farklı şehirlere ilmî seyahatlerde bulunmuş, kadın-erkek pek çok hocadan dersler almıştır. Konumuz açısından daha da önemli olanı hocaları hakkında son derece önemli malumatlar içeren Mu‘cemü’ş-şüyûh isimli bir eser telif etmiş olmasıdır. Bu makalede onun kadın hocalarından hareketle Memlük toplumunda kadınların ilmî faaliyetlere katılımları ve sosyal konumları tespit edilmeye çalışılmıştır. İki kısımdan meydana gelen bu çalışmada öncelikle kadınların ilim tahsil etme imkanları ve sonrasında ilim hayatına sundukları katkılar ele alınmıştır. İkinci kısımda onların mensup oldukları aileler ve yaptıkları evlilikler yoluyla sosyal hayattaki konumları tespit edilmeye çalışılmıştır. Necmeddin İbn Fehd’in altmış yedi kadın hocasının ele alındığı bu makalede birtakım önemli sonuçlara ulaşılmıştır. Bunlardan biri, Memlük toplumunda kadınların ilmî çevrelerle ilişkisinin yaygınlaşması ve özellikle ilim geleneğine sahip ailelerin kız çocuklarının çok küçük yaşlardan itibaren ilim meclislerinde yer almış olmalarıdır. Yine ulemâ ailesine mensup kız çocuklarının yakın akrabalarından ilk tahsillerini aldıkları, aile bağlantılarıyla ilmî çevrelerle kolayca irtibat kurarak aralarında kadın hocaların da bulunduğu çok sayıda âlimden ders ve icâzet elde ettikleri tespit edilmiştir. Kadınların bu dönemde bilgi üretiminden daha ziyade aktarılmasında önemli bir rol üstlendikleri görülmektedir. Onlar, hem tahsil hayatlarında hem de bir âlim olarak bilgi aktarmada hadis rivayetinde temayüz etmiştir. Hadis ilmine daha fazla ilgi gösterilmesinin sebeplerine dair doğrudan bir şey söylemek zor olsa da hadis meclislerinin çok sayıda olması ve kolay ulaşılabilirliği bu hususta önemli bir etken olmalıdır. Bu meclislere katılan kız çocuklarının, ileri yaştaki hocalardan ders almalarının teşvik edildiği, böylece ilk kaynağına en az râviyle ulaşan isnad zinciri elde etmek suretiyle daha sonraki yaşlarında bilginin aktarımında müracaat kaynağı olmalarının hedeflendiği görülmektedir. Bununla birlikte belirli bir tahsil hayatına sahip her kadının bilgiyi aktarmada rol üstlendiğini söylemek zordur. Hatta Necmeddin İbn Fehd’in kadın hocalarından hareketle ilmî çevrelerde yer alan kadınların potansiyellerine rağmen çoğunun bir hoca olarak bilginin aktarımında bulunmadığı söylenebilir. Kadınların bilgiyi edinme ve aktarmalarında resmî eğitim kurumlarına hiç işaret edilmemesi, kurumlardan ziyade hoca talebe ilişkisinin önemine dair olabileceği gibi, kadınların bu resmî kurumlar dışındaki ilmî meclislerde daha çok bulunduklarından da olabilir. Bunun yanı sıra Necmeddin İbn Fehd’in kadın hocalarının genelinin birkaç ortak hocaya sahip olması, resmî eğitim kurumları dışındaki ilmî faaliyetlerin canlılığını da göstermektedir. İlmî faaliyetler içerisinde yer alan kadınların sosyal hayatlarına dair nakiller oldukça azdır. Bunun en önemli sebepleri arasında, onların ilmî yetkinliklerinin ön plana çıkarılma gayesi yer almalıdır. Bununla birlikte önemli bir kısmının mensup oldukları aileler ve yaptıkları evliliklere dair birtakım bilgilere ulaşmak mümkündür. Nitekim Necmeddin İbn Fehd’in kadın hocalarının genel itibariyle ilimle iştigal eden kimselerle evlendiği tespit edilmiştir. Özellikle ilmiye sınıfına mensup ailelerden olan kadınların akraba çevresinden evlenmeleri de bu hususla irtibatlı olmalıdır. Biri hariç evlenen kadınların hepsi en az bir çocuk sahibidir. Boşanma yaygın olmamakla birlikte kocasının ölümü veya boşanma neticesinde yeniden evlenmeleri nadir görülen bir durum değildir.
Keywords