Kocatepe İslami İlimler Dergisi (Oct 2023)

Katılım Finans Sistemine Yönelik Şer’i/Fıkhi Yönetişimle Yapılandırılmış Kurumsal Model Önerisi

  • Muhammet Yurtseven

DOI
https://doi.org/10.52637/kiid.1311272
Journal volume & issue
Vol. 6, no. Özel Sayı
pp. 92 – 119

Abstract

Read online

Katılım finans sistemi en genel anlamıyla, çalışma usul ve esaslarını müsemmasında mündemiç olan katılım finans ilkelerine göre bir diğer ifadeyle fıkıh başta olmak üzere İslami değerlere göre düzenleyen ve buna göre çalışmalarını yürüten finansal faaliyetlerin tümünü ifade etmektedir. Katılım finans sistemi ya da bir diğer adıyla faizsiz finans sistemi 2023 yılı itibari ile Türkiye ekonomisi içerisindeki konumunu istikrarlı bir şekilde sürdürmektedir. Türkiye finans piyasası içerisinde katılım finans endüstrisinin (katılım bankacılığı, katılım endeksleri, katılım sigortacılığı) kurumsal çalışmaları ve yapısal faaliyetleri de aynı şekilde artan bir ivmeyle devam etmektedir. Küresel İslami finans raporlarına göre (Islamic Finance Global Reports) İslami finans endüstrisi 2022 itibariyle %17’lik bir büyümeyle küresel varlıkları 4 trilyon ABD doları işlem hacmine ulaşmıştır. Kurumsallaşma itibariyle de dünya genelinde yaklaşık 1700 civarında İslami finans kuruluşu geniş bir coğrafyada hizmet vermektedir. Ülkelerin yasal ve hukuki çerçeve sınırları içerisinde en az bir alana dair yasal düzenlemeye sahip olan ülke sayısı 47, bünyesinde merkezi şer’i danışma kurulu (central shariah board) bulunan ülke sayısı ise 19’a ulaşmıştır. Bilgi üretimi açısından da İslami finans endüstrisi dünya genelinde sahip olduğu 880 bilgi sağlayıcı kurum, 150’ye yakın akademik dergi ve 4000’e yakın bilimsel araştırma faaliyetiyle varlığını sürdürmektedir. Küresel ölçekte toplam varlıklar açısından hızla büyüyen ancak kurumsal gelişme açısından durağan bir görünümde olan İslami finans sistemi için geçerli olan durum Türkiye katılım finans sistemi için de geçerlidir denilebilir. 1980’li yıllardan itibaren Türkiye’de faaliyet göstermeye başlayan katılım finans sistemi mevcut durumda dünya genelinde olduğu gibi ağırlık olarak katılım bankacılığı üzerinden faaliyetlerini yürütmektedir. Dünyada ve Türkiye’de İslami finans sisteminde yaşanan olumlu gelişmelere rağmen İslam hukukuna tamamen uygun olan sadece iki ülke (İran ve Sudan) zikredilmekte, diğer ülkelerde faaliyet yürüten İslami finans endüstrisi ise ikili bir mekanizma (faizli ve faizsiz) ile bir arada işletilmektedir. Bu durum katılım finansın kendine özgü yasal ve hukuki çerçevesinin bulunmaması sebebiyle birçok yapısal soruna neden olmaktadır. Bunlardan en önemlisi de bilgi alt yapısına katkı sunacak ve Türkiye’yi uluslararası İslami finans piyasasında akredite edecek şer’i mekanizmanın tesis edilmemiş olmasıdır. Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) bu alanda danışma kurulunu oluşturmuş ancak bu yapı, katılım finans kurumları üzerinde resmi olarak kanuni bir çerçeveye konumlandırılmamış, sadece Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yayınladığı karara istinaden hukuki statüye kavuşturulmuştur. Bu yapının katılım finans sistemi üzerinde fıkhi düzenleme ve denetleme yetkisi olmadığından kurumsal ve ilkesel anlamda ifade edilen bu boşluğu doldurmada yetersiz kalmaktadır. Bu bağlamda, 2022 yılında CBFO tarafından yayınlanan Katılım Finans Strateji Belgesi (2022-2025) içerisinde “Katılım Finans Fıkhi Yönetişim Yapısı” başlığı ile yer alan çalışma grubu önemli bir adım olmuştur. Kayıt altına alınan bu çalışma grubuna ve mevcut idari yapıya destek olmak amacıyla Katılım finans sistemini şer’i çerçevede düzenleyip denetleyecek hem de İstanbul Finans Merkezi’ne (İFM) destekleyici bir kuruluş olarak hizmet verecek “Katılım Finans Şer’i Düzenleme ve Denetleme Kurumu” model önerisi bu çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Önerilen bu model kurum, uluslararası İslami finans hizmetleri başta olmak üzere Türkiye katılım finans sisteminin, şer’i bilgi, şer’i uyum, şer’i izleme, şer’i tarama, şer’i denetim, ürün geliştirme ve fetva süreçleri, nitelikli insan değeri için gerekli olan bilginin üretilmesi ve öğretilmesi gibi birçok alanda faaliyet gösterebilecek yapıda tasarlanmıştır. Ayrıca kurumsal modelin ortak akıl ya da kolektif şuur ile çalışmasını sağlayacak şûrâ prensipleriyle modellenmesi katılım finans sisteminin meşruiyeti ile ilgili tartışmalara da olumlu yönde katkı sağlayabilecektir. Modellemenin yöntem ve teknikleri açısından uluslararası kurumsal yapılar karşılaştırmalı analizle incelenmiş, literatür taraması yapılmış, yapılan saha çalışmaları da bu modelin kurulma gerekçelerine motivasyon sağlamıştır. Ayrıca bu modelin güçlü ve zayıf yönleri de vurgulanarak buna dair politika önerileri sunulmuştur.

Keywords