Kadim Akademi SBD (Jul 2024)

HANZALA VE ZAZACA HANZALA HİKÂYESİ

  • İbrahim Dağılma

DOI
https://doi.org/10.55805/kadimsbd.1452317
Journal volume & issue
Vol. 8, no. 1
pp. 59 – 72

Abstract

Read online

Bu makalenin çıkış noktası Zazaca Vîndîbîyaye adlı hikâye kitabındaki Hanzala isimli hikâyedir. Hanzala, Fılıstin’deki zulmü, işgali gösterme amaçlı bir karikatür kahramanıdır. Bu çizgi kahraman üzerinden birçok mazlum coğrafya kendine çıkarım yapmaktadır. Zaza halkı da on yıllar boyunca dili, kimliği ve aidiyeti üzerinden ‘inkâr edildi, asimilasyon politikalarına maruz bırakıldı. Yazar, kitabın diğer hikâyelerinde Zaza halkının yaşadığı bu sıkıntıları ele almış. Hanzala hikâyesi ile de Zaza halkı ve Fılıstin halkı arasında bir benzerlik kurmak istemiştir. Sınırlar, insanlık tarihi kadar eskidir. Bu yapay sınırlar asırlardır, insanları, vatanları ve hayatları birbirinden ayırmaktadır. Ulus devlet düşüncesi gelişmeden önce sınırlar dağ, ova, nehir gibi doğal sınırlardı. Ulus devletlerin ilanıyla doğal sınırlar yerini insanı ve insanlığı acıtan, ayıran ve ötekileştiren duvar, dikenli tel, sur ve mayınlı arazi gibi yapay sınırlara bıraktı. Yapay sınırlar birer ulus devlet politikası ve güvenlik endişeli kararlar olarak çizilmiş olsa da halklar nazarında karşılık bulmamış ve kabul edilmemiştir. Bu sınırları özgürlüklerin önünde bir engel, kısıtlama ve ötekileştirme olarak algılayan insanlar bir karşı çıkış sergilemiş ve bir isyana bürünmüştür. Duvarlar ve sınırlar üzerinden somutlaşan isyan, zamanla bir toplumsal hafızaya dönüşmüştür. Hanzala da Fılıstin halkının etrafına örülen işgal sınırları ve duvarlarına karşı isyanın bir yansımasıdır. Bu çalışmada, sınırları ve duvarları reddeden bir duruş olarak karşımıza çıkan Hanzala hikâyesi, Zazaca Hanzala isimli hikâye üzerinden ele alınacaktır.