Selçuk İletişim (Nov 2013)

Enformasyon Toplumu Bağlamında Türkiye

  • Celalettin Aktaş

Journal volume & issue
Vol. 4, no. 4
pp. 181 – 193

Abstract

Read online

II. Dünya Savaşı'nın hemen sonrasında ortaya çıkan Enformasyon Toplumu kavramı, Sanayi Toplumu'ndan Sanayi-Sonrası yeni bir topluma geçilmekte olduğunu vurgular. Enformasyon Toplumu olarak tanımlanan bu toplumun en temel özelliği, maddi ürünlerin üretimine dayalı bir sistemden enformasyonu merkez alan bir sisteme doğru toplumun dönüşmesidir. Enformasyon Toplumu olarak nitelenen toplumsal dönemi tanımlamaya yönelik girişimlerde değişik isimlendirmeler ve farklı yaklaşımlar kullanılmıştır. Daniel Bell 'Sanayi-Sonrası Toplum,' Yoneji Masuda 'Enformasyon Toplumu,' Zbigniew Brzezinski 'Teknokratik Çağ' (Bozkurt 1997: 21) olarak bu yeni toplumu isimlendirmişlerdir. Enformasyon Toplumu'nu açıklamaya dönük farklı kriterlerden yola çıkılarak yapılan bu sınıflandırmalar iki ana başlık altında toplanabilir. Enformasyon Toplumu'nu bilgi ve iletişim teknolojileri bağlamında değerlendiren yaklaşımlar ve enformasyon sektörünün başat 'katma değer yaratıcısı' konumuna geldiğini ileri süren yaklaşımlardır.Makalede, bilgi ve iletişim teknolojileri bağlamında Türkiye'nin dünyadaki konumu, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'ne (OECD) ve Avrupa Birliği'ne üye olup nüfus bakımından Türkiye'ye yakın olan ülkeler karşılaştırarak belirlenmiştir. Böylece Türkiye'nin üyesi olduğu OECD ve üyesi olmak istediği Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde bilgi ve iletişim teknolojileri bağlamında nerede olduğunu belirleme imkanı elde edilmiştir. Bu karşılaştırmalar yapılırken OECD bünyesinde faaliyet gösteren Bilim, Teknoloji ve Sanayi Direktörlüğü'nün (DSTI-Directorate for Science Technology and Industry), T.C. Devlet İstatistik Enstitüsü 'Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanımı Araştırması'nın ve Dünya Bankası'nın verileri kullanılmıştır.

Keywords