İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi (Jan 2016)
Özel Hayatın Gizliliği Perspektifinden Birey – Devlet İlişkileri
Abstract
Vatandaşların devlete karşı güven beslemeleri ve kendi kişiliklerini korkusuzca geliştirebilmeleri, ancak hukuki güvencenin sağlandığı bir hukuk devleti sistemi içinde mümkündür. Özel hayatın gizliliğinin korunmasına ilişkin yapısal düzenleme ve uygulamalar, hukuk devletinin işlevselliğinin doğal bir yansımasıdır. Bu yapı, bir yandan sağlıklı bir zeminde ilerleyen birey-devlet ilişkisini desteklerken, diğer yandan halkın yönetime katılımını sağlamakta ve hukuk devletinin varlığına anlam kazandırmaktadır. Çağdaş demokrasilerde kamu hayatının açıklığı ve özel hayatın gizliliği ilkelerinin varlığı kadar anlamlı olan, bu ilkelerle onların çatışma halinde olabileceği diğer değerler arasında başarılı bir “denge” kurulmasıdır. Sağlanacak bu dengenin başarısı da, günümüzde boyut değiştiren ve asimetrik sonuçlar doğuran risklerin gerçekleşmeden önlenmesinde saklıdır. Çalışmada, özellikle son dönemde yaşanan olayların yarattığı risklerin önlenmesinde kullanılan yöntemlerin özel hayatın korunması açısından taşıdığı değer ve kurumların birey-devlet ilişkileri açısından üstlendiği sorumluluklar halkla ilişkiler çerçevesinde değerlendirilmeye çalışılacaktır.