Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi (Mar 2023)
AHÎ TEŞKİLATININ STANDARDİZASYON ANLAYIŞININ İSLÂM HUKUKU AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
Abstract
Ahîlik XIII. Yüzyılda Anadolu’da kurulan, sosyal, kültürel ve siyasi alanlardaki faaliyetlerinin yanı sıra özellikle ticari sahada geliştirdikleri sistem ile ülkenin ekonomik kalkınması, piyasa istikrarı ve pazar güvenliğine katkı sunan bir teşkilattır. Geliştirdiği prensiplerle iktisâdi ahlakı ticari faaliyetlerin temel düsturu haline getirmeyi başarmış, devlet, millet, fert, toplum, üretici ve tüketici arasında çatışmadan uzak uzlaşmacı bir yapının oluşmasını sağlamıştır. Ahî teşkilatının iktisâdi sahada sunduğu en önemli katkı hiç şüphesiz standardizasyondur. Çalışmada ahî teşkilatının iktisâdi ahlakla yoğurarak geliştirdiği standardizasyon anlayışının iki temel öğesi olan kalite ve fiyat standartlarının fıkhî referansları değerlendirildi. Özellikle ürünlerin, üretiminden piyasaya arzına kadarki süreçte belirledikleri kalite, fiyat ve pazarlama standartları XIII yüzyıldan itibaren iktisâdi gelişmeye büyük etki göstermiştir. Ürünlerin belirli kalite ve standartlarda, belirli teknikler kullanılarak üretilmesi temel prensip olarak benimsenmiştir. Müşteriye hileli, kusurlu ve taklit ürünlerin satılması ile ölçü ve tartıda hile yapılması yasaklanmıştır. Ahî teşkilatının piyasa istikrarı ve pazar güvenliğini gaye edinen standardizasyon anlayışının temel referanslarını İslâm hukukunun ekonomi ve ticari ilkeleri oluşturmaktadır. İslâm hukukunun sosyo ekonomik adalet, arz talep dengesi, üretim verimliliği, ihtiyaç odaklı tüketim anlayışı gibi konularda getirdiği temel ilkelerin gayelerinin başında piyasa istikrarı ve pazar güvenliğini sağlamak gelmektedir. Kalite standartları, pazar düzeni, hile ve aldatmalara karşı tedbirler, piyasa istikrarı, ürün temininde istikrar ve denetim faaliyetleri İslâm hukukunda da önem arz etmektedir. Ahî teşkilatı ürünlerde belirli bir kalite standartının varlığını zorunlu kıldığı gibi ürünlerin piyasaya arz fiyatlarına da müdahalede bulunarak ürün fiyat standartları belirlemiştir. İslâm hukukunda ise devlet, iktisâdi ilişkilere, piyasa sistemine doğrudan müdahale etmemekle birlikte piyasa işleyişinin hukuk sisteminin öngördüğü temel ilkelere göre gerçekleştirilmesi için denetleyici ve aksaklıkları giderici bir fonksiyon icra etmektedir. Bütün tedbirlere rağmen piyasa istikrarı bozulursa müdahaleye müsaade edilmiştir. Nitekim ilk dönemlerden itibaren ekonomik istikrarın bozulduğu hemen hemen her dönemde devletin piyasaya müdahale ettiği görülmektedir. Bu nedenle ahî teşkilatının iktisat ilkelerinin önemli bir argümanı olan müdahaleci ekonomi anlayışının İslâm’ın ilk dönemlerinden itibaren takip edilen fiyat politikasıyla paralellik arz ettiği ifade edilebilir.