Eskiyeni (Sep 2023)

Bir Ara/Yeni Mekân Düşünürü: Fazlur Rahman

  • Burhanettin Tatar

DOI
https://doi.org/10.37697/eskiyeni.1303780
Journal volume & issue
no. 50
pp. 611 – 629

Abstract

Read online

Bu yazımızın amacı, Fazlur Rahman’ın bizi davet ettiği yeni düşünce mekânının keşfi için çabalamaktır. Onun davetinin gerekçeleri kabaca şunlardır. 1) İslamdüşüncesi dinin tarihsel formlarına odaklandıkça yani din tarihsel formlara indirgendikçe dinin evrensel mesajları arka plana itilmektedir. Bu yüzden tarihsel formların ötesine giden mesajları kavrayacak yeni bir düşünce mekânına ihtiyaç vardır. 2) Çağdaş düşünce sekülerliğe yani ateizme yönelmektedir. Bu durumda çağdaş insanı ateizmden kurtaracak yeni bir düşünme mekânına ihtiyaç söz konusudur. 3) İslam geleneği oldukça zengin bir içeriğe sahip olmakla birlikte, Kur’an’ın evrensel mesajlarını kavramaktan uzaklaşmıştır. Bu yüzden Kur’an’ın evrensel mesajlarını ortaya çıkaracak bir metot ile İslam geleneğinin eleştirisi için yeni bir düşünme mekânı gerekmektedir. İslam geleneği kendi düşünce tarzları içinde kalarak ciddi bir eleştiriye tabi tutulamaz. Fazlur Rahman yeni düşünce mekânını hem yukarıda sözü edilen krizleri anlama hem de bir çözüm imkânı sunma anlamında hayati görmektedir. Bir başka deyişle yeni düşünme alanı söz konusu krizlere maruz kalmayan veya bu krizleri yeniden üretmeyen bir alan olmalıdır. Hem çağdaş durum hem de İslam geleneği bir kriz içinde ise bu yeni düşünce alanı nerede kurulabilir? Fazlur Rahman hem sekülerliğin (ateizm) hem de katı formalizmin ve İslam dışı etkilerin etkisiyle hasarlanmış İslam geleneğinin dışına bizi çıkaracak yeni düşünme mekânının kendi metodolojisi içinde açılabileceğini ileri sürmektedir. Bu da herhangi bir önyargı veya değer yüklemesi olmaksızın vahiy tarihine olduğu gibi bakmakla söz konusu olabilir. Bu safhada amaç Kur’ân’ın evrensel mesajları ile tarihsel formlar arasındaki ilişkileri ortaya koymaktır. Daha sonra mesajlar tarihsel formlara indirgemeksizin günümüzün sorunlarına yaratıcı çözümler üretmek için bir amaç olarak görülmelidir. Fazlur Rahman’ın davet ettiği düşünme mekânı önce tarihsel olguları nesnel şekilde bilmeyi ve sonra mevcut sorunları çözecek yaratıcı düşünceyi üretmeyi öngörmektedir. O, söz konusu yaratıcı düşüncenin doğrudan Kur’an tarafından bize sunulduğunu düşünmektedir.

Keywords