Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi dergisi (Aug 2021)

Türk Eğitim Politikalarında Sosyal Adalet ve Eşitlik

  • Figen Çam Tosun

DOI
https://doi.org/10.34056/aujef.910415
Journal volume & issue
Vol. 5, no. 3
pp. 348 – 368

Abstract

Read online

Neoliberal politikaların ekonomik ve sosyal alanlarda yarattığı dönüşümle birlikte oluşan toplumsal eşitsizlikler, sosyal adalet ve eşitlik tartışmalarını körüklemiştir. Dünyanın çoğunda, bir çocuğun aldığı eğitimin miktarı ve kalitesi büyük ölçüde ebeveynlerinin gelir düzeyi tarafından belirlenmektedir. Bu nedenle devlet okullarının amacı bütün çocuklara ebeveynlerinin gelir düzeyinden etkilenmeden nitelikli ve istedikleri kadar eğitimi parasız, ayrımcılığa uğramadan, planlı ve bilimsel bir şekilde sunmaktır. Ancak dünyanın çoğunda bu, tam anlamıyla başarılamamıştır. Bu çalışmada Türk eğitim politikalarının ulusal norm ve standartlarının sosyal adalet ve eşitlik konusunda nasıl bir görünüşe sahip olduğu ele alınmıştır. Ulusal norm ve standartlar Millî Eğitim İstatistiklerine, Türkiye İstatistik Kurumu verilerine ve alanyazındaki araştırmaların bulgularına göre incelenmiştir. İlk olarak eğitim politikalarının yasal temelleri sosyal adalet ve eşitlik çerçevesinde incelenmiştir. Daha sonra eğitim politikalarının uygulamadaki halleri sosyal adaletin dağıtıcı, tanıyıcı ve katılımcı boyutlarında çözümlenmiştir. Anayasadan başlayarak eğitim sistemini düzenleyen kanunlarda, yönetmeliklerde, ülkenin kalkınma planlarında yani üst yasal metinlerde sosyal adalet ve eşitlikle ilgili doğrudan ya da dolaylı pek çok maddeye rastlamak mümkündür. Dağıtıcı adalet kapsamında uygulamalar ele alındığında MEB bütçesinin önceki yıllara göre artış gösterdiği ancak zorunlu eğitim kapsamındaki okullara ve ihtiyaçlarına yeterince payın ayrılmadığı görülmektedir. Tanıyıcı adalet kapsamında uygulamalar ele alındığında MEB dezavantajlı gruplarda yer alan öğrencilerin okula erişimi için taşımalı eğitim; özel eğitime gereksinim duyan öğrenciler için, kaynaştırma eğitimi ve destek odaları gibi gereksinim duydukları hizmetleri sağlamaya çalışmaktadır. Ancak araştırmalardan ve ulusal veri tabanlarından elde edilen veriler uygulamaların yetersiz kaldığını ortaya koymaktadır. Katılımcı adalet kapsamında demokrasi eğitimi ya da öğrenci katılımı konusunda MEB tarafından çeşitli adımlar atıldığı görülmektedir. Ancak bu konuda da yeterli bir seviyeye ulaşılamadığı görülmektedir. Ayrıca eğitimde sosyal adaleti ve eşitliği sağlamaya yönelik öneriler sunulmuştur.

Keywords