Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi (Jun 2023)

Klasik Dönem İstihsān Taksiminin Artırılmasının İmkânı: İstihsān bi’l-İhtiyât Örneği

  • Ünal Şahin

DOI
https://doi.org/10.35415/sirnakifd.1237675
Journal volume & issue
no. 30
pp. 189 – 212

Abstract

Read online

İstihsān, Hanefî mezhebinde hüküm istinbat metotlarından birisi olarak kullanılmıştır. Klasik dönem Hanefî usulcüleri istihsānı dört ana başlık altında ele almış ve incelemişlerdir. Usul âlimleri istihsānı; istihsān bi’l-eser, istihsān bi’l-icmâ, istihsān bi’z-zarure ve kıyâs-ı hafî istihsānı şeklinde taksim etmişlerdir. Mezhebin istihsān anlayışı modern döneme kadar bu tasnif üzerinden gitmiştir. Ancak son zamanlarda istihsān için klasik dönemde yapılan taksimatın artırılmasının imkânı ele alınarak tartışılmıştır. Söz gelimi Şelebî (1910-1997) tarafından istihsān için yapılan mezkûr taksimatın artırılabileceği vurgulanmış ve konu bağlamında açıklamalarda bulunulmuştur. Fukahânın istihsān ile amel ettiği bazı yerlerin arka planında ihtiyat olduğu ifade edilmiştir. İstihsānın diğer türleri için yapılan isimlendirmelerde olduğu gibi burada da ihtiyat ilkesi sebebiyle istihsāna gidildiğinden dolayı tesmiye de o şekilde yapılmıştır. İstihsān türlerindeki isimlendirmelerde belirleyici olanın, istihsāna sevk eden neden olduğunu söylemek mümkündür. Nitekim istihsān türlerinde de bu durum açıkça görülmektedir. Bu makalede istihsānın farklı bir türü olabilecek istihsān bi’l-ihtiyât üzerinde durulmuştur. İstihsānın bu türü klasik dönem taksimi içerisinde yer almadığı için evvela bunun imkânı tartışılmıştır. Zira istihsān bi’l-ihtiyâtın klasik dönem tasnifi içerisinde olmaması, öne sürülecek bu istihsān türünün diğer istihsān türleri arasında olup olmadığının iyice tespit edilmesini gerekli kılmaktadır. Bundan dolayı çalışmada öncelikle ihtiyatın tanımına ve istihsān bi’l-ihtiyâtın diğer istihsān türlerden farklı bir nevi olduğu vurgulanmaya çalışılmıştır. Devamında ise farklı baplardan örneklere yer verilmek suretiyle istihsān bi’l-ihtiyâtın uygulanabilirliğinin gösterilmesine gayret edilmiştir. İstihsānın bu türünde ihtiyat, istihsāna gidilmesinin ana sebebini oluşturmakta ve bundan dolayı kıyas terk edilmektedir. Dolayısıyla istihsān bi’l-ihtiyât ile kastedilen ihtiyatın, ulemânın ihtilafından sakınmak anlamında olmadığı belirtilmelidir. Bahsi geçen ihtilafı daha çok el-hurûc mine’l-hilâf veya mürâʻâtü’l-hilâf ismiyle karşılamak mümkündür. Zira istihsān bi’l-ihtiyâtta maksut olan ihtiyat, kıyastan (udûlü) dönmeyi gerektiren ihtiyat iken, mürâʻâtü’l-hilâfta ise ulemânın ihtilafından sakınmak ve iki fetva arasında tercih yapılmak durumunda kalınırsa daha güçlü olanın alınmasından ibarettir. Fukahânın istihsān ile hüküm verdiği her yerde kıyasın terki söz konusudur. İstihsān bi’l-ihtiyâtta ise istihsānın diğer dört türünde olmayan bir sebeple istihsāna başvurulmaktadır. O gerekçe ise fakîhler tarafından “ihtiyat” olarak tespit edilmiştir. Fukahâ istihsāna başvurduğu yerlerde kimi zaman “ihtiyat sebebiyle” veya “ihtiyattan dolayı” gibi ifadelerle istihsānın tercih edilmesindeki arka plana işaret etmektedirler. Ancak herhangi bir detay ilgili eserlerde görülmemektedir. Bu ise istihsānın bu türünün anlaşılması ve ihtiyat denilince akla ilk gelen ihtiyattan farkının ortaya konulmasını gerektirmektedir. İstihsānın bu türünün klasik dönem istihsān türleri içerisinde yer almaması istihsān bi’l-ihtiyâtın istihsānın yeni bir nevi olarak görülmesinin imkânı anlamına gelmektedir. Bu çalışmada konunun bu yönü, detaylı şekilde analiz edilmektedir. Her ne kadar istihsānın türlerinin genişletilme ihtimaline Şelebî tarafından vurguda bulunulsa da konu özelinde bir çalışma yer almamaktadır. Yapılan bu çalışma ise hem konu özeline bir ışık tutma hem de alana katkı sunmayı hedeflemektedir. İstihsān bi’l-ihtiyât özelinde farklı baplardan örnekler verilmek suretiyle konunun uygulanabilirliği ve iç tutarlılığının test edildiği belirtilmelidir. Böylelikle öne sürülen bu ıstılahın mezhebin hemen her bahsinde şartları oluştuğunda tatbik edilebileceği gösterilmiş olmaktadır. Bunu da Hanefî mezhebinin gerek kurucu gerekse sonraki fakîhleri tarafından oldukça işletilen istihsāna dair bir açılım çabası olarak yorumlamak mümkündür. Ayrıca karşılaşılan meselelerde mezhebin kendi bütüncül, tutarlı ve sistemsel yapısından ayrılmadan, Hanefî mezhebinin kendi dinamikleri üzerinden karşılaşılan meselelerin halledilmesinde önemli bir kapı aralamaktadır.

Keywords