Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi (Nov 2021)
Türkiye’de Seçim İttifakları: 1950-2018
Abstract
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesi sonrasında 2018 yılında gerçekleşen cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri ittifaklara akademik ilgiyi arttırmıştır. Farklı ülkelerdeki yaygınlığı, seçim sonrasında kurulacak koalisyon hükümetlerinin istikrarını etkilemesi ve demokratik sistemin konsolidasyonunu sağlaması nedeniyle seçim ittifakları literatürde sıklıkla çalışılan bir olgudur. Ancak Türk seçim ittifaklarına dair sınırlı sayıdaki çalışma literatürde seçim ittifaklarının kurulmasını açıklamakta kullanılan kimi değişkenleri kullanmamıştır. Bu çalışma seçim ittifaklarını şekillendiren faktörlerin Türkiye için ne derece geçerli olduğunu açıklamaya çalışmakta ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişin ittifaklara etkilerini incelemektedir.Çalışmamız sonucunda ittifakları engellemeye yönelik yasal çerçevenin seçim ittifakı stratejisini şekillendirmekle birlikte ittifakların oluşumunu etkilemediği bulunmuştur. Literatürde ittifakların oluşumunu açıklamakta kullanılan yüksek orantısızlık ve parti sistemindeki parçalanma faktörleri ise Türk seçim ittifakları açısından etkisizdir. Ancak orantısızlığı yükselten seçim sistemi boyutu olan ülke barajı Türkiye’deki seçim ittifakları için temel açıklayıcı faktördür. 1950’li yıllarda seçim sisteminin getirdiği yüksek orantısızlık ittifak çabalarını getirmiş olsa da ittifakların kurulmasını zorlaştırıcı hukuki düzenlemeler nedeniyle sadece bir ittifak kurulmuştur. Öte yandan 1961 yılında nisbi temsil sisteminin getirilmesiyle küçük partiler seçim öncesinde kurulacak ittifaklar yerine seçim sonrasında kurulması muhtemel koalisyonlarda yer almayı tercih etmişlerdir. 1983’den itibaren son derece yüksek ülke seçim barajının yürürlüğe girmesiyle birlikte bu seçenek ortadan kalkmış ve özellikle küçük ve mikro partiler seçim ittifaklarında yer almışlardır. Türk seçim ittifaklarının büyük oranda asimetrik boyutlara sahip partiler arasında gerçekleşmiş, ittifakların yarısında iki ortak bulunmuş ve büyük partilerin iki partili ittifaklara eğilim göstermiştir. Küçük partiler ise büyük partiler ile ittifak kuramamaları durumunda mikro partiler ile ittifak kurmuş ve ittifakın oy oranını yükseltmek için ikiden fazla ortaklı ittifaklara yönelmişlerdir. İdeoloji ise ittifakların kurulmasında önemli bir rol oynamış, ittifakların büyük çoğunluğu benzer ideolojilere sahip partiler arasında kurulmuştur. Ayrıca ittifakların büyük çoğunluğunda ittifak ortağı partiler seçim öncesinde muhalefette yer almaktadır. Son olarak geçmiş seçimlerde başarıya ulaşan uyumlu ittifaklar sonraki seçimlerdeki ittifakları kolaylaştırmaktadır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş bu genel eğilimde birtakım değişiklikler yaratmıştır. İttifakların önündeki hukuki engellerin kaldırılmasına rağmen seçim barajının korunması ve ittifak ortaklarının aldıkları toplam oyun ülke barajını aşmada esas alınması seçim barajını geçerek mecliste temsil edilmek isteyen küçük partileri ittifaklara mecbur bırakmıştır. Büyük partiler ise cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylarının ilk turda seçilme ihtimalini arttırmak için ortak sayısını arttırmaya ve küçük partilerin yanı sıra mikro partilerle de ortaklık kurmaya başlamışlardır. Dahası, büyük partiler ideolojik olarak farklı partilerle de ortaklığın kapısını aralamış ve ilk defa iktidardaki bir parti muhalefette olan küçük ve mikro partilerle ittifaklara yönelmiştir.