Ankara Medical Journal (Sep 2018)
Kadınlarda Osteoporoz Risk Faktörlerinin Görülme Durumuna Yönelik Bir İnceleme
Abstract
Amaç: Osteoporoz önlenebilir veya geciktirilebilir bir hastalık olması nedeniyle osteoporoz risk faktörlerinin belirlenmesi azaltılması veya ortadan kaldırılması önemlidir. Bu nedenle, bu çalışma kadınların osteoporoz risk faktörlerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.Materyal ve Metot: Tanımlayıcı kesitsel araştırma ilkelerine göre planlanan çalışmaya Mayıs-Temmuz 2017 tarihleri arasında Ankara ilinde yaşayıp, Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesinde öğrenim görmekte olan öğrenci yakınlarından 25-64 yaş arasındaki gönüllü 282 kadın birey katılmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında kadınlara ilişkin demografik bilgiler, beslenme durumları ve osteoporoz risk faktörlerini içeren anket formu kullanılmıştır. Bulgular: Kadınların yaş ortalamaları 40,02±11,89 yıl olup, %31,21’i 25-30 yaş; %46,10’u 31-50 yaş ve %22,69’u 51-65 yaş aralığındadır. Katılımcıların %33,69’unda tanısı konulmuş bir kronik hastalık bulunmakta olup %27,95’i sürekli ilaç kullanmaktadır. Kadınların %47,16’sının ailesinde osteoporoz öyküsü bulunmakta ve %34,40’ı düzenli olarak güneşe çıkmadığı belirlenmiştir. Kadınların %42,91’inin normal vücut ağırlığında olduğu belirlenmiş olup yalnızca %29,08’inin bel çevresi değerleri normal sınırlardadır. Düzenli fiziksel aktivite yapma sıklığı %31,21 olarak belirlenmiştir. 51-65 yaş aralığında olan kadınların, 19-30 yaşları arasındaki kadınlara göre günlük diyetleriyle daha düşük miktarda enerji ve protein aldıkları saptanmıştır (sırasıyla p=0,026; p=0,004). Çalışmada 31-50 yaş aralığında olan kadınların 19-30 yaşları arasındaki kadınlara göre daha yüksek miktarda C vitamini aldığı tespit edilmiştir (p=0,016). Yaş gruplarına göre süt, peynir, kuru baklagil ve kahve tüketme sıklığı arasındaki farklılıklar istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur (sırasıyla p=0,040; p=0,000; p=0,003; p=0,047).Sonuç: Osteoporoz sıklığını azaltmak için temel yaklaşım osteoporoz risk faktörlerini ortadan kaldırmak olmalıdır. Bu çalışmada beden kütle indeksi (BKİ) ve bel çevresinin fazla olması, düzenli fiziksel aktivite yapılmaması, özellikle belirli yaş gruplarında yetersiz besin ögesi alınması ve çay, kahve tüketiminin fazla olması gibi bazı önlenebilir risk faktörlerinin görülme sıklığı oldukça yüksek bulunmuştur. Bu risk faktörlerini ortadan kaldırmaya ve azaltmaya yönelik toplumun bilinçlendirilmesi gerekmektedir.
Keywords