Cumhuriyet İlahiyat Dergisi (Jun 2019)

Yahudilik’te ‘Tikkun Olam: Dünyayı Tamir Etme’ Kavramı Üzerine Bir Araştırma

  • Mürsel Özalp

DOI
https://doi.org/10.18505/cuid.538067
Journal volume & issue
Vol. 23, no. 1
pp. 291 – 309

Abstract

Read online

İbranice bir terkip olan tikkun olam, dünyayı tamir etmek, onarmak ya da iyileştirmek gibi anlamlara gelmektedir. Günümüzde bu ifade, özellikle Amerikan liberal Yahudi kanat tarafından aktivizm, siyasi katılım ve sosyal adalet çağrı ve çabalarından hayır hasenat işlerine, çevre sorunlarından sağlıklı beslenmeye kadar varan geniş bir alanda slogan olarak kullanılmaktadır. Yahudi dini günlerine ve Yahudi tandanslı toplantılara katılan Amerikan başkanları da konuşmalarında tikkun olamı İbranice aslıyla zikredip, bunun Yahudiliğin özünde bulunan, Yahudi geleneği ve düşüncesinde önemli yer tutan dini bir kural ve/veya vecibe olduğunu dillendirmektedirler. Ancak, terkibin geçtiği dini literatürdeki bağlamlarına bakıldığında, net bir tanımlamada bulunmak zor olsa da modern/moda kullanım alan ve anlamlarını yansıtmadığı görülmektedir. Zaten geleneği temsil iddiasındaki Rabbinik Yahudilik ve onun günümüzdeki uzantısı olan Ortodoks Yahudilikte tikkun olam görmezden gelinen hatta reddedilen bir terimdir. Bu durum terimin Amerika ve İsrail’deki kullanım ve yaygınlık oranlarında da görülmektedir. Dolayısıyla bu makalede, özellikle Mişna’daki kaidelerden hareketle tikkun olam terkibinin dini-hukuki bağlam ve muhtemel anlamları, Yahudi litürjisinde tikkun olam kavramı ve kastettiği anlam ile mistik Yahudilikteki tikkun anlayışı ortaya konulacak, ibarenin modern dönemdeki gelişimi, değişim ve dönüşümü gösterilecektir.Özet: Son yıllarda ve özellikle Amerika’da, İbranice bir terkip olan tikkun olam, aktivizm, siyasi katılım, sosyal adalet, her tür hayırseverlik faaliyeti, çevre sorunları, terörle mücadele ve sağlıklı beslenme gibi geniş bir alanda slogan olarak kullanılmaktadır. Terkibin bu denli yaygınlık kazanmasında ibarenin literal anlamıyla ele alınması ve taşıdığı belirsizlik başat rol oynamıştır. Dolayısıyla bu makale çalışması tikkun olam kavramının Yahudi dini literatüründeki yeri ile modern dönemdeki değişim ve dönüşümünü ortaya koymayı amaçlamaktadır. Kelimesi kelimesine tikkun olam, dünyayı onarmak, tamir etmek ya da iyileştirmek gibi anlamlara gelmektedir. Ancak bu terkibin dini literatürdeki bağlamlarına bakıldığında ne anlam ifade ettiğini net bir şekilde ortaya koymak zordur. Zira süreç içerisinde kimileri tikkun olamı muayyen fıkhi hükümlerin tebdiline yönelik hukuki bir gerekçe olarak ele almış, kimileri ona mesihî döneme yönelik eskatolojik bir anlam yüklemiş, kimileri de mistik bağlamıyla okumuştur. Yahudi dini literatüründe tikkun olam ilk kez Mişna’nın Gittin risalesinde evlenme, boşanma, kölelik, esaret vb. konulara dair verilen bir hükmün gerekçesi olarak basitçe “tikkun olamdan dolayı” şeklinde geçmektedir. Zikredilen konular bağlamında bu kavrama “dünyayı tamir etmek, düzenlemek, iyileştirmek, değiştirmek; topluma çeki düzen vermek, toplumu geliştirmek, toplum düzenini korumak ya da kamu yararını gözetmek” gibi birbiriyle bağlantılı muhtelif anlamlar verilmiştir. Doğrusu bu mevzuların gerekçesi olarak tikkun olamın kadının medeni durumunu netleştirme, Yahudi toplumundan esir kaçırmayı önleme ya da ekonomik kaygılar ve kölelerin yasal statüsünü belirleme gibi bireysel ve toplumsal maslahatları öne alan hukuki bir gerekçe olduğu daha olası görülmektedir.Tikkun olam ibaresinin geçtiği bir diğer kaynak ise aleynu duasıdır. Ancak aleynu duasında tikkun olam Tevrat’ın ve halakanın gözetilip yerine getirilmesi şartına bağlı olarak Tanrı’nın krallığında gerçekleşmesi beklenen bir duruma işaret etmektedir. Dolayısıyla aleynu duasında tikkun olam, güncel kullanım alan ve anlamlarında olduğu gibi dünyanın sosyo-politik ve ekolojik kaygılarını değil, Tanrı’nın egemenliğine olan arzuyu, diğer bir ifadeyle mesihî tasavvura işaret eden eskatolojik bir beklentiyi dile getirmektedir.Modern tikkun olam düşüncesi Yahudi mistik hareket Kabala ile de özdeşleştirilmektedir. Ancak Kabala’da tikkun, içinde yaşadığımız dünyanın sosyo-politik vb. koşullarının iyileştirilmesi ile değil, Tanrısal alemin (sefirot) tamiri ile ilgili bir kavramdır. Daha doğrusu Kabalistler için tikkun insan merkezli değil Tanrı merkezli bir faaliyettir. Bunu gerçekleştirmek için de kişinin Tora çalışmaları yapıp emirleri yerine getirmesi, asketik uygulamalara yönelip manevi, ahlaki ruhsal bir rehabilitasyon sürecine girmesi (tikkun ha-nefeş) gerekmektedir.Tikkun olam teriminin Amerikan siyasi ve sosyal hayatında belli bir yer edinmesi aşama aşama gelişen bir durumdur. Tikkun olam kavramı Amerika’da ilk defa California’da Brandeis Camp Institute’un kurucusu Shlomo Bardin tarafından 1950’lerde kullanılmıştır. Bardin, aleynu duasının ve özellikle bu duada geçen ve genellikle “Tanrı’nın hükümranlığı altında dünyanın mükemmel hale getirileceği vakit” şeklinde tercüme edilen le-takken olam be-malhut şadday ifadesinin Yahudilerin mükemmel bir dünya düzeni için çalışması yükümlülüğüne işaret ettiğini ileri sürmüştür.Tikkun olam kavramının çağdaş kullanım alanına girmesi ise Reformist ve Muhafazakâr (conservative) Yahudi grupların XX. yüzyılın ikinci yarısında başlattıkları sosyal adalet ve hayır işleri gibi programlara bunu isim olarak seçmesiyle olmuştur. Örneğin 1970’lerde Muhafazakâr hareketin ulusal gençlik kuruluşu olan Birleşik Sinagog Gençlik (United Synagogue Youth) tikkun olam ifadesini benimsemiş ve “manevi köprüler inşa etme” (Building Spiritual Bridges) başlığı altında topladığı sosyal eylem programlarını “tikkun olam” olarak değiştirmiştir. Bugün de aynı kuruluş bütün sosyal faaliyetlerini ve hayır hasenat (tsedaka) işlerini tikkun olam projesi üzerinden yürütmektedir. 1970’lerin sonunda ise tekamülcü (progressive) dini ve sosyal değerleri şiar edinen bir kuruluş olan New Jewish Agenda (NJA) ideolojisinin özünü tikkun olam sloganıyla tanımlamıştır. 1986 yılına gelindiğinde ise Michael Lerner kurduğu ve genel yayın yönetmenliğini üstlendiği sol eğilimli liberal bir yayına Yahudiliğin özünü yansıttığı iddiasıyla Tikkun ismini vermiş ve terimin şöhret bulup günümüz kullanım anlamı kazanmasında çok önemli bir rol oynamıştır. Reformist Yahudiliğin 1999 yılında topladığı Pittsburgh Platformu’nda da, Yahudi toplumu dışında kalanlar ve Tanrı’nın bütün yaratıklarıyla olan münasebetlerde en yüksek ahlaki emirlerin yerine getirilmesi Tevrat’ın dünyaya hakim kılınması için gerekli görülmüş ve Tanrı’yla birlikte dünyanın tamir edilmesinin (tikkun olam) mesihi çağın gelişini hızlandıracağı ifade edilmiştir. Burada Reformist hareketin tikkun anlayışı Yahudi toplumu dışını da kapsayan bir evrenselliğe doğru bir evrilmiştir.Son yirmi yıldır halef-selef Amerikan başkanları da katıldıkları Yahudi dini günlerinde ve Yahudi meclislerinde tikkun olamı İbranice aslıyla zikredip, bunun Yahudiliğin özünde bulunan, Yahudi geleneği ve düşüncesinde merkezî yer tutan bir prensip olduğunu dillendirip bilinirlik ve kullanışlılığına katkı vermektedir. Öte yandan bu terim Rabbinik Yahudilikte önemli ya da merkezi bir yere de sahip olmadığı gibi, onun günümüzdeki uzantısı konumundaki Ortodoks çevrelerce de görmezden gelinmektedir. Zaten güncel kullanıma ve dünya gündemine liberal kanat içerisinde sayılan Reformist, Muhafazakâr ve Yeniden Yapılanmacı Amerikan Yahudileri tarafından sokulmuştur. Dolayısıyla tikkun olamın Amerika’daki Yahudi olmayanlar arasındaki bilinirliği İsrail’deki Yahudilerden daha fazladır. Ortodoks öğretinin hâkim olduğu ve şekillendirdiği İsrail’de de tikkun olam bir batı değeri olarak görülmüş ve yok sayılmıştır.

Keywords