Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Feb 2019)
Whistleblowing: Türkiye’den İki Örnek Olay
Abstract
Whistleblowing yani ihbar, etik olmayan veya yasadışı olan bir olayı veya durumu bu işi çözebilecek yetkisi bulunan kişilere iletmektir şeklinde tanımlanabilir. İhbar, yapılış şekillerine göre resmi whistleblowing ve resmi olmayan whistleblowing olarak ikiye ayrılır. Resmi whistleblowingi kullanırken ihbarcı, yasadışı durum veya olayı iletirken resmi mercilere başvurmaktadır. Ancak resmi olmayan whistleblowing türünü seçtiğinde ihbarcı, tanıdığı ve güvendiği insanlara bunu sözlü olarak iletmektedir. Bunların alt dalı olarak ihbar türleri üç gruba ayrılır. Bunlar: sessiz kalmak, içsel ihbar ve dışsal ihbardır. Sessiz kalmada çalışan, ihbar edilmesi gereken olaylara çeşitli sebeplerden dolayı, olayın farkında olduğu halde sessiz kalmayı ve hiçbir şey yapmamayı seçmektedir. Bunun başlıca sebebi olarak ispiyoncu damgası yemek istememesi veya örgütüne güvenmemesi gelmektedir. Çalışanın yasadışı olan ve etik olmayan durumu işletmedeki üst yetkilisine bildirmesi içsel ihbardır. Ancak örgütün bu konuda çözüme yanaşmadığını düşünürse çalışan dışsal ihbara başvurur. Dışsal ihbarda çalışan, mahkeme, medya, polis, gibi işletme dışı yetkili kuruluşlara yasadışı olan ve etik olmayan durumu bildirmektedir. İhbar yapılması gereken durumlara gelinirse, toplumun sağlığı veya güvenliğini bozan durumlarda, hırsızlık ya da sahtekârlık gibi olaylarda, etik kurallarına, terbiyeye, ahlaki değerlere, yasalara, yasal düzenlemelere ve devlet politikasına aykırı hallerde, cinsiyet, milliyet, din ve ırk konusunda ayrımcılık yapıldığında ihbara başvurulmalıdır. Özetlenecek olunursa kamu yararını sağlayacak her konu ihbarın kapsamına girmektedir. İhbar yapılmasını etkileyen bazı faktörler bulunmaktadır. Bunları Hassink, Vries ve Bolle 2007;29-30 beş kategoriye ayırmıştır. Bunlar; psikolojik faktörler, etik ve kültürel faktörler, kurumsal ya da yapısal faktörler, misilleme veya intikam ve son olarak yanlış uygulamaların türü olarak sınıflanabilir. İhbarın ihbarcı açısından bazı tehlikeleri bulunmaktadır. Bunların başında ihbarcıya yönelik misilleme hareketleri gelmektedir. Bu misilleme hareketleri yedi şekilde olmaktadır. Bu misilleme hareketlerinin başında dikkatlerin ihbarcıya çekilmesi gelir ki bu süreçte ihbar edilen durumdansa ihbarcı ön plana çıkarılır ve ihbarcının mesleki yetkinliğine, güvenilirliğine ve özel yaşamına saldırılarda bulunulmaktadır. Diğer bir misilleme hareketi ise zayıf bir sicil üretmektir. Bu süreçte yasa dışı eylem yapanlar, ihbarcının sorunlu ve yetersiz bir çalışan olduğunu göstermek için uydurma evraklar oluşturmaya başlarlar. Bir diğer misilleme hareketi ise ihbarcıyı tehditle sessizliğe zorlamaktır. Adından da anlaşılacağı üzere bu aşamada çeşitli tehditlerle ihbarcının yasa dışı olayı duyurması engellenmektedir. Başka bir misilleme hareketi de ihbarcıya mobbing uygulamaktır. Burada amaç, ihbarcının zamanla işten atılması için çalışmaktır. Bir diğer misilleme hareketi başarısızlığa zemin hazırlamaktır. Çok yaygın kullanılan bu misilleme yönteminde ihbarcıya başından kalkamayacağı işler verilerek onun başarısız olması için çalışılmaktadır. Bir diğer misilleme hareketi ise ihbarcıyı dava etmektir. İhbarcı en çok bu misilleme hareketi ile karşılaşır ve elindeki verileri yasal olmayan yöntemlerle aldığı gerekçesiyle suçlanır. Son misilleme hareketi ise ihbarcının kariyerini yok etmektir. Bu süreçte ihbarcı işten atılır ve olumsuz referans verilerek işe girmesi engellenmeye çalışılır. Yukarıda bahsi geçen tehlikelerin önlenebilmesi için işletmenin etkin bir ihbar politikası oluşturması gereklidir. Bunun için ise yapması gerekenler üst yönetimin kararlı olması, eğitim, iletişim, ombudsman bürosu, kontrol ve denetim, ödüllendirme, cezalandırma, koruma, yazılı kodlar ve kurallar, adil soruşturma süreci ile sonucun ilan edilmesi ve kamuoyuna doğru bilgi aktarma şeklinde sıralanabilmektedir. Bu çalışmada Türkiye’de askeri darbe girişimlerini ihbar eden Samet Kuşçu ve Mahir Kaynak’ın ihbar hikâyeleri anlatılmaya çalışıldı.