İtobiad (Mar 2024)

Hicretin Kur’an’î Hedefleri Üzerine Bir Değerlendirme

  • Abdussamet Varlı

DOI
https://doi.org/10.15869/itobiad.1210729
Journal volume & issue
Vol. 13, no. 1
pp. 255 – 274

Abstract

Read online

İnsanlık tarihinin en eski toplumsal hareketlerinden bir tanesinin göç olduğu söylenebilir. Kişinin doğup büyüdüğü ortamı terk etmesi bazı durumlarda tercihe bağlı olsa da çeşitli gerekçelerle farklı zamanlarda zaruret olmuştur. Bu mecburiyet günümüzde de değişmemiş ve birbirinden farklı sebeplerle insanların yurtlarını terk etme serüveni devam etmiştir. Bu kapsamda insanoğlunun göç etmesinin temel gerekçelerinden bir tanesinin, sahip olunan inanç veya ideoloji sebebiyle kişilere yapılan baskılar olduğu söylenebilir. İslamî açıdan bakıldığında söz konusu gerekçeyle yapılmış göçler, Hz. Peygamber’e atfen hicret başlığı altında ele alınmıştır. Bu bakımdan hicret denilen yolculuk, sıradan göç etme eyleminden özenle ayrılmış ve farklı bir kavramsal temelde yeniden teşekkül etmiştir. Bu temel hicretin diğer sosyal, beşerî ve ekonomik kaygılar dışında, hareket noktasının dinî kaygıları içeriyor olmasıdır. Günümüzde de farklı coğrafyalarda varlığını devam ettiren hicret olgusunu sıradan göçlerden ayıran nokta, bu olguyu besleyen dinî bir arka planın var oluşudur. Dolayısıyla bu çalışmada ele alınacak ilk husus hicretin epistemolojik arka planı olacaktır. İnsanların inançlarını değiştirmeleri için yapılmış olan baskıların tarihine bakıldığında, insanlık tarihi kadar eski ve neredeyse tüm peygamberlerin hayatlarının değişmez gerçeği olduğu görülecektir. Bireylerin inançları sebebiyle görmüş oldukları zulümler Kur’an’da peygamberlerin hayatlarıyla örneklendirilmek suretiyle ele alınmış ve inananlar övülerek manevi açıdan desteklenmiştir. Bundan dolayı çalışmanın diğer bir başlığı da değer yargıları ve inançları sebebiyle Kur’an’daki bazı peygamberlerin hicret etmeleri ve bunun gerekçeleri olacaktır. Kur’an baskı ve zulüm yoluyla inançlarına müdahale edilen mü’minlere hicret etmeleri tavsiyesinde bulunurken bu noktada hangi hedefleri gözetmiş olduğu önemli bir husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Kur’an kendi öğretilerini kabul etmek suretiyle dünya hayatına yön veren ve bu bakış açısı neticesinde farklı zorluklarla karşılaşan muhataplarının hicret etmelerini tavsiye ederken, bu zorlu yolculuğun neticesinde ortaya çıkacak olan olumlu sonuçlara vurgu yapmak suretiyle onları hicret etmeye teşvik etmektedir. Sonuçları açısından hem dünya hem de ahirete taalluk eden bu teşvikler, inananlara hicretleri esnasında moral ve motivasyon sağlayıcı niteliğe sahiptir. Bu araştırma, inanan muhatapların hicrete teşvik edilmesiyle amaçlanan gayelerin neler olduğunu Kur’anî çerçevede ele almayı amaç edinmiştir. Farklı başlıklar altında bu Kur’anî hedeflerin gözler önüne serilmesiyle hicret yolculuğunun dini kazanımları ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Keywords