Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (Aug 2010)
İcra ve İflas Hukukunda Gecikmiş İtiraz
Abstract
Borçlunun, hakkındaki takip açısından hayatî değer taşıyan ödeme emrine itiraz süresini kusursuz olarak, kendi iradesi dışında meydana gelen bir sebepten ötürü kaçırmasıdurumunda, menfaatlerin telifini esas alan kanunkoyucu, İcra ve İflâs Kanununun 65. maddesi ile gecikmişitiraz müessesesine yer vermeyi uygun bulmuştur. İcra ve İflâs Hukukunda, ödeme emrine itiraz süresini kaçırmanın ve bu durumun hak düşürücü özelliğinin tek istisnasıgecikmişitiraz müessesesidir. Zira, ödeme emrine itiraz süresini, kusuruna dayanmayan kabul edilebilir bir mazereti sebebiyle kaçıran bir borçlunun, kesinleşmiştakibi durdurabilmesinin tek yolu gecikmişitirazda bulunmaktır. Bu bakımdan, gecikmişitirazın hukukî niteliğinin, İcra ve iflâs Hukuku anlamında bir hukuksal çare olduğu kabul edilebilmektedir. Gecikmişitiraz talebinde bulunmak tek başına takibi durdurmazsa da, ödeme emrine itirazın kaçırılmasına sebep gösterilen mazeretin incelemeyi yapan mercii tarafından kabulü ile birlikte takip duracaktır. Ancak, incelemeyi yapan mercii, duruma göre ihtiyatî tedbir niteliğindeki bir karar ile de, daha gecikmişitiraza ilişkin talebi incelemeye başlamadan takibi durdurabilir. Ayrıca, incelemeyi yapan merciin, kanunda sınırlı şekilde sayılmışmazeret sebepleriyle bağlıolmamasıda müesseseye ayrıbir özgünlük kazandırmaktadır. Gecikmişitiraza ilişkin kanunî düzenlemenin, mazeret ve itiraz sebeplerinin yetkili ve görevli mercie birlikte verilmesi, duruşma ilişkin harç ve masrafların da peşinen yatırılmışolmasını şart koşmasıbakımından gecikmişitirazın bir an önce karara bağlanmasıamacınıgütmekte olduğu söylenebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, İcra Hukukunda olduğu gibi, İflâs Hukukunda da uygulanabilirliği tartışmasız olan gecikmişitiraz müessesesine, kambiyo senetlerine mahsus takip hukuku açısından özel olarak yer verilmişolması, adî genel iflas yoluyla takiplerde müessesenin uygulanma kabiliyetine sahip olmadığı şeklinde yorumlanmamalıdır. Son olarak, açık bir kanun hükmü olmamasına rağmen, gecikmişitiraza talebine ilişkin olarak ilgili merciin verdiği karara karşıüst yargıdenetimine, bu anlamda temyiz ve karar düzeltme yollarına başvurulabilmesine bir engel olmadığıbelirtilmelidir.